Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/473
Karar No: 2017/3091
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/473 Esas 2017/3091 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2017/473 E.  ,  2017/3091 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemce davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında imzalanan 01.09.2011 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici "... ili sınırları içinde taahhüdü altında bulunan işlemin sanat yapıları, bordür, drenaj, tretuvar, çevre düzenlemesi, harfiyatı, şantiye taşıma, kurulması ve betonarme tüm işleri, saha içi nakliyesi ve konkasör bakımı ve ayrıca Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü"nün taahhüt işine göstereceği taş ocaklarında ve işverenin kendi taş ocakları olan ... ve ... Taşocağı"ndan galeriden sonra çıkacak olan kırıcının kırmayacağı 2x2 mt ebatında olan büyük olan ve patar olmasına lüzum görülen taşları patar atılması ve konkasörde istenilen ebatta kırılarak taşı hazır hale getirmek, makinaların her türlü bakım ve onarımını ve saha içi nakliyelerini yapmayı" üstlenmiştir. Davacı yüklenici yaptığı icra takibinde sözleşme uyarınca düzenlediği fatura bedellerinden ödenmeyen bakiye miktarın tahsilini istemiş, davalının itirazı üzerine eldeki temyize konu dava açılmıştır.
    Davacı yüklenicinin düzenlediği ve icra takip dayanağı olan 30.01.2012 ve 30.05.2012 tarihli 2 adet faturaya davalı taraf Türk Ticaret Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 8 gün içerisinde itiraz etmediği gibi, faturaları kendi ticari defterlerine kaydetmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Yine "ticari tefterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 6100 sayılı HMK"nın 222/4 maddesi" açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari tefter kayıtları sahibi aleyhine delil olur" hükmünü içermektedir. Bu kurallar gereğince kendi defterlerinde olan aleyhine kayıtların davalıyı bağladığı içeriğini kabul etmiş sayılacağının gözetilmesi gerekir. Davalı cevap dilekçesinde faturalarda belirtilen hizmetlerin davacı tarafından ifa edilmediğini ileri sürmüşse de, davalının faturaları imalât yapılmadığı halde tefterine kaydettiği savunması kanıtlanmış değildir. Bu durumda davacının faturalarda yazılı imalâtları gerçekleştirdiğinin ve davalının da fatura toplamlarını benimsemediğinin kabulü gerekir. Yine taraflar arasındaki sözleşmede taş kırma işçiliği birim fiyatı 0,37 TL olarak kararlaştırılmışsa da 30.05.2012 tarihli faturada bu işkaleminin birim fiyatı 1,00 TL olarak gösterilmiştir. Az yukarda da belirtildiği üzere davalı diğer faturalar ve bu faturaya itiraz etmeyip kendi ticari defterlerine işlediğinden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 19.09.2012 gün ve 2012/19-2012/400 Esas, 2012/581 Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi sözleşmedeki birim fiyatın fatura ile değiştirildiğinin ve davalının faturada gösterilen birim fiyatı benimsediğinin kabulü gerekir.
    Davacı icra takibinde 30.01.2012 tarihli ve 177.000,00 TL bedelli fatura kapsamında 107.499.40 TL talepte bulunduğundan davacıya yapılan ödemenin en az bu fatura bedeli ile bu fatura kapsamında talep edilen miktar arasındaki fark kadar (177.000,00 - 107.499,40 =67.500,00TL) olduğu anlaşılmaktadır. Davalı cevap dilekçesine ekli olarak 3 adet çek fotokopisi ve banka dekontları sunarak davacıya 105.789,00 TL ödeme yaptığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacı şirketin kayıtlarında 5 adet çek karşılığı 40.500,00 TL"nin alınan çekler hesabına işlendiği belirtilmiştir. Yine davalı vekili yargılama aşamasında davalı tarafından davacı adına SGK"ya 11.659,61 TL ödeme yapıldığını savunarak buna ilişkin makbuz fotokopisini ibraz etmiştir. Mahkemece davalıya yapılan ödemeler üzerinde durulmamış, davalının sunduğu ödeme belgeleri incelenip değerlendirilmemiştir.
    O halde mahkemece, 30.05.2012 tarihli fatura bedeli vergi tevkifatı düşüldükten sonra 142.027,60 TL, 30.01.2012 tarihli fatura bedeli de 177.000,00 TL kabul edilip, davalının yargılama aşamasında bildirdiği ve davacı adına yaptığını savunduğu 11.659,61 TL"lik SGK ödemesinin kim tarafından, hangi iş nedeniyle ve hangi dönem için yapıldığı SGK"dan da sorulup araştırıldıktan sonra yeniden seçilecek uzman mali müşavir bilirkişiye davalının cevap ve delil listelerine eklediği ödeme belgeleri ile davacı defterlerine kayıtlı davalı ödemeleri incelettirilip davacının 177.000,00 TL"lik fatura kapsamında 107.499,40 TL talepte bulunduğundan davacıya yapılan ödemenin en az 69.500,60 TL olduğunu da dikkate alarak ödemeler konusunda mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli gerekçeli ve açıklayıcı rapor düzenlettirilip değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmelidir.
    Mahkemece eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükmün kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, 1.480,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi