Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1296
Karar No: 2020/3954
Karar Tarihi: 10.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1296 Esas 2020/3954 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mirasbırakanın intikal eden taşınmazın 1/3 payını kardeşleri olan davaların satın almak istediklerini ve ödemeyi kabul ettiklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiş, davalılar ise payı satın aldıklarını ve davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, tapu iptal ve tescil isteği reddedilirken, tazminat isteği kabul edilmiştir. Ancak, Yargıtay tarafından bozma kararı verilmiştir. Dava baştan yargılanırken, taraflar arasındaki anlaşmanın bozulduğu ve satış işleminin gerçekleştiği konusunda delil sunulmadığı ve satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin nakden ödendiği tanık beyanlarıyla sabit olduğu, satış vaadi sözleşmesinin ifa niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu, Medeni Kanun.
1. Hukuk Dairesi         2019/1296 E.  ,  2020/3954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakanı ..."den intikal eden 163 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını kardeşleri olan davalılar ... ve ..."ın satın almak istediklerini ve istemiş olduğu satış bedelini ödemeyi kabul ettiklerini, davalı ..."ın eşinin yakın akrabası olan diğer davalı ..."e taraflarca uzlaşılan satış bedeli üzerinden taşınmazın davalılara satışı için vekâletname verdiğini ancak vekaletin verildiği tarihten iki gün sonra anlaşmanın bozulduğunu, bu durumu davalı ..."e iletmesine rağmen davalının taşınmazdaki payını toplam 5.000,00 TL bedel karşılığında davalılara temlik ettiğini satış işlemini 2013 yılı Nisan ayında öğrendiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde 5.000,00 TL tazminatın davalı ..."den tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, yargılama devam ederken ıslahla tazminat talebini 32.752,92 TL olarak arttırmıştır.
    Davalılar, davacının, oğlunun evlilik masrafları için acil paraya ihtiyacı olduğundan çekişme konusu taşınmazdaki payını sattığını, para ödendikten sonra da vekâletnameyi verdiğini, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece tapu iptal ve tescil isteği yönünden çekişme konusu payın davalılarca kötüniyetli olarak temlik alındığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, tazminat isteği bakımından ise çekişme konusu payın gerçek değeri ile akit değeri arasında açık fark bulunması ayrıca satış bedelinin vekil tarafından davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olaya gelince, davacı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde dava konusu payın satış bedeli olan 2.000,00 TL nı nakden aldığını bildirdiği gibi bu bedelin davacıya satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihten önce ödendiği tanık beyanlarıyla sabittir. Dava konusu payı temlik eden davalı vekil Adil"in davacıyı zararlandırma kastı ile diğer davalılarla birlikte el ve iş birliği içinde hareket ettiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Ancak davacı tarafça bu durumu ispatlayacak yönde bir delil bildirilmemiştir.Öte yandan; yapılan keşif sonucu dava konusu payın temlik tarihindeki değerinin 32.752,92 TL olduğu, ancak resmi senetteki devir bedelinin ise 5.000,00 TL olarak gösterilmesinin mahkemece davanın kabulünün gerekçesini oluşturduğu anlaşılmıştır. Ancak, bedeller arasında fark bulunması vekil ile temlik alan arasındaki el ve işbirliğinin veyahut vekilin sadakat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin tek başına kanıtı olamaz. Davacının, vekil ile temlik alanın kendisini zararlandırma kastı ile birlikte hareket ettiklerini sair delillerle kanıtlaması gerekir. Ancak davacı tarafça böyle bir delil de sunulmamıştır. Kaldı ki satım vaadi sözleşmesinin düzenlediği 2002 yılından sonra sözleşmenin iptaline yönelik bir dava açıldığı da bildirilmemiştir.Bu durumda, vekilin yaptığı işlemin satış vaadi sözleşmesinin ifası niteliğinde olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, davalı vekil Adil yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi