Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/951
Karar No: 2019/2796
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/951 Esas 2019/2796 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/951 E.  ,  2019/2796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/12/2016 tarih ve 2015/110 E. - 2016/321 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/12/2017 tarih ve 2017/1182-2017/1155 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin “SUNGLASS HUT+ŞEKİL” ibareli TPE nezdinde 2007/65142 numaralı 9 ve 35. sınıflarda ve yine “SUNGLASS HUT+ŞEKİL” ibareli 2010/64338 numaralı 35. sınıfta tescilli markaların sahibi olduğunu, markalarının başta Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya olmak üzere toplam 29 ülkede 9 ve 35. sınıflarda tescilli bulunduğunu, ayrıca müvekkili markalarının OHİM nezdinde de 9, 35 ve 42 sınıflar bakımından 1999 yılından beri tescilli bulunduğunu, markalarının Türkiye ve dünya çapında tanınmış marka statüsünde bulunduğunu, davalının “SUNGLASSES HIT” ibareli markasının 35. sınıfta tescili için 27/03/2013 tarihinde 2013/28120 numarası ile davalı kurum nezdinde yaptığı başvuruya karşı itiraz ettiklerini, inceleme sonucunda itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar ile karıştırılabilecek düzeyde benzer olduğu gerekçesi ile itirazlarının kısmen kabul edildiğini, karara karşı YİDK’na yaptıkları itirazların ise yine kısmen kabul edilerek bir kısım hizmetlerin daha başvuru kapsamından çıkartıldığını, itirazlarının davalının başvurusunda kalan diğer hizmetler yönünden de reddedilmesi taleplerinin reddine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı başvurusunun 556 sayılı KHK 7/i, 8/1-b, 8/3, 8/4 ve 35. maddeleri gereğince tümden reddi gerektiğini, davalının müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, bu sebeple müvekkilinin markalarına benzer başvurularda bulunmasının kötü niyet teşkil ettiğini, Yargıtay tarafından kabul edilen kötü niyetin bölünmezliği prensibi gereğince davalının başvurusunun tümden reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek 29/12/2014 tarih 2014-M-16838 sayılı kararının iptaline, davalının markasının tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili cevap vermemiştir.Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun kapsamında kalan 35. sınıfa dahil olan hizmetlerin davacı taraf adına tescilli markalarda yer alan hizmetlerden farklı oldukları, işaretler arasında kuvvetli bir benzerlik mevcut ise de 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas tehlikesinden söz edilemeyeceği, davacının “Sunglass hut” ibareli markasının tanınmış olduğu, davalı marka başvurusunun 35. sınıfın diğer hizmetlerinde tescilinin davacı markasının itibarından yararlanma ve davacı markasının ayırt ediciliğine zarar verme sonucunu doğuracağı, öte yandan davalı şirketin, davacının tescilli markalarından haberdar olması, davacı markalarının çok benzerini başvuru konusu yapması ve böyle bir başvuru için haklı bir gerekçe ileri sürmemesi, daha öncesinde benzer başvuruları yapmış olup, bu başvuruların reddedilmiş olmaları, bu durumda dahi benzer başvurularına devam etmesi hususları gözetildiğinde davalı başvurusunun kötü niyetli olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK"in 29/12/2014 tarih 2014-M-16838 sayılı kararının iptaline, marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme kararının gerekçesinde, taraf markalarının işaretsel yönden benzer olduğu, ancak tescil kapsamındaki hizmetlerin farklı olması nedeniyle KHK 8/1-b anlamında karıştırma tehlikesi oluşmayacağı, ancak davacının “SUNGLASS HUT” markasının tanınmış marka olduğu, başvuru kapsamında kalan 35. sınıf hizmetler açısından da KHK 8/4 koşullarının oluştuğu, ayrıca davalı başvurusunun kötü niyetli olduğu, başvuru kapsamında kalan hizmetlerin de kötü niyet nedeniyle reddi gerektiği kabul edilmiştir.
    Bir markanın tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, markanın ilgili sektörde kaliteli üretim, kuvvetli ve yaygın tanıtımı sonucu, tanınmış marka zikredildiğinde veya görüldüğünde ilgili halk kitlesinde refleks halinde tanınmış markanın akla gelmesi, markanın o sektörde belirgin bir tanınmışlığa ve üne sahip olması gerekir. Diğer bir anlatımla başka markalara oranla tanınmış markanın reklam işlevi daha yüksektir.
    Bir markanın tanınmış olduğunu kabul edebilmek için Türkiye’deki ilgili sektörde tanınmış olması gerekir. Bir markanın tek başına yurt dışında bir çok ülkede tescilli olması veya diğer başka markalarının tanınmış olması o markanında Türkiye’deki ilgili sektörde tanınmış olduğu anlamına gelmez. Bir markanın Türkiye sınırları içerisinde tanınmış olduğunu kabul edebilmek için markanın ayırt edici nitelik ve özellikleri, tanınmış markaya konu mal ve hizmetlerin ülke içerisinde reklam kampanyaları ile tanıtımının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktar ve hacmi, satış hacmi, dağıtım ağı halen tanıtım etkisinin devam edip etmediği gibi hususlarının herbir somut dosyaya sunulan deliller değerlendirilerek ve tartışılarak belirlenmesi, tanınmış olduğunun tespiti halinde dahi, tanınmış markanın aynısı veya benzerinin bir başkası adına tescil olunmasının 556 sayılı KHK’nın 8/4. fıkrası uyarınca tanınmış markanın ayırt ediciliğine veya itibarına zarar verip vermeyeceği veya tanınmışlığından haksız istifadeye yol açıp açmayacağının sektörel ve ürün bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi ve ancak risk doğuran mal ve hizmetler yönünden tescilinin engellenebileceğinin kabulü gerekir.
    Somut olayda mahkemece davacının itiraza gerekçe “ SUNGLASS HUT” markasının tanınmış olduğu kabul edilmiş ise de, mahkemece yetersiz ve soyut gerekçelerle ve yine eksik incelemeye dayalı davacı markasının tanınmış olduğu kabul edilerek ve keza KHK’nın 8/4 maddesindeki riskler somut şekilde değerlendirilmeden davanın tamamen kabulü doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Kötü niyetle marka tescili 556 sayılı KHK’da doğrudan bir hükümsüzlük sebebi olarak sayılmasa da Dairemizin yerleşik uygulaması doğrultusunda bir hükümsüzlük sebebi olarak kabul edilmektedir. Kötü niyetle marka tescilinin varlığı için her somut olayın koşullarına göre inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır.
    Ancak, tek başına tanınmış markanın aynısı veya benzerinin tescil ettirilmek istenilmesi kötü niyetli marka başvurusu olarak nitelenemez. Zira tanınmış markanın aynısı veya benzerinin tescil olunmak istenilmesinin müeyyidesi KHK’nın 8/4 ve 42/c maddelerinde gösterilmiş olup, buna göre marka başvurusu sadece KHK 8/4. maddesindeki risklerin doğması muhtemel ilgili mal ve hizmetler yönünden reddedilecek ya da hükümsüz kılınacaktır. Oysa kötü niyetle marka başvurusunda bulunulduğunun tespiti halinde marka başvurusu ilgili, ilgisiz tescil kapsamındaki tüm mal ve hizmetler için reddedilecektir.
    Kötü niyetle marka tescilinden bahsedebilmek için marka başvurusunda bulunan kişinin, markaya konu mal ve hizmeti üretip pazarlamaktan daha ziyade başkalarının ticaretine engel olmak, marka tescili yoluyla başkalarından haksız para koparmaya çalışmak veya vekalet, bayilik, dağıtıcılık, acentelik vb. ilişki nedeniyle kendisine duyulan güvene ve ticari dürüstlük kuralına aykırı davranış içerisinde bulunması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece, tanınmış olduğu ileri sürülen markanın benzerinin tescil ettirilmek istenilmesinin tek başına kötü niyetli marka başvurusunda bulunulması olarak kabulü doğru bulunmamış ve hükmün bu nedenle de davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2.) bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı TPMK"ya iadesine, 09/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi