Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6330 Esas 2020/2673 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6330
Karar No: 2020/2673
Karar Tarihi: 15.06.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6330 Esas 2020/2673 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçu sebebiyle verilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, sanık hakkında belirlenen temel cezanın artırılırken, uygulama maddesinin yanlış gösterilmesi nedeniyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edildiği belirtildi ve karar bozuldu. Bu hususun düzeltilmesi gerektiğinden hükmün ikinci maddesindeki \"3713 sayılı TMK nın 5. maddesi\" ibaresi çıkarılarak yerine \"3713 sayılı TMK’nın 5/1. maddesi\" ibaresinin yazılması suretiyle hüküm düzeltildi ve onandı. Kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9 ve 63 oldu.
16. Ceza Dairesi         2019/6330 E.  ,  2020/2673 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, örgüte müzahir Bank Asya nezdindeki mutad hesap hareketlerinin ve çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermenin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede;
    İlk Derece Mahkemesinin 25.09.2017 tarihli duruşma zaptında ... sicil numaralı üyenin elektronik imzasının bulunmaması ikmali mümkün noksanlık olarak görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ikinci maddesindeki “3713 sayılı TMK nın 5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı TMK’nın 5/1. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.