Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5371
Karar No: 2020/8995
Karar Tarihi: 15.12.2020

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/5371 Esas 2020/8995 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2015/5371 E.  ,  2020/8995 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : KIRKLARELİ Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : Beraat; sanık ... hakkında
    Mahkûmiyet; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında


    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A- Sanık ... müdafiinin vekalet ücreti yönünden temyiz talebinin incelenmesinde:
    Usulüne uygun şekilde tefhim edilen beraat hükmünün, CMUK’nın 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra 22/07/2016 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin süresinden sonra yaptığı temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    B- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın Kırklareli E-Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü"nden gönderdiği 27/11/2020 tarihli dilekçesindeki “Cezamın onaylanmasını istiyor. Cezama razıyım. Temyiz hakkımdan vazgeçiyorum” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA
    C- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak; hükümlerden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanunun 10. maddesinde yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
    Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden; "12/07/2013, 03/08/2013, 23/08/2013, 30/08/2013 ve 01/11/2013" , sanık ... yönünden; "01/07/2013", sanık ... yönünden; "02/07/2013, 12/07/2012, 30/07/2013 ve 18/10/2013", sanık ... yönünden; "25/06/2013, 30/08/2013 ve 01/11/2013", sanık ... yönünden; "31/07/2013, 03/08/2013 ve 04/10/2013", sanık ... yönünden; "03/08/2013, 30/08/2013 ve 08/11/2013", sanık ... yönünden; "12/07/2013, 30/07/2013 ve 18/10/2013", sanık ... yönünden; "23/06/2013, 26/06/2013 ve 21/07/2013", sanık ... yönünden; "01/04/2013, 23/06/2013, 01/07/2013, 02/07/2013 ve 13/07/2013" ve sanık ... yönünden; "02/07/2013, 30/04/2013, 31/07/2013 ve 03/08/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ...’nun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    D- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Diğer sanık ... tarafından nakledilen 100 paket halinde 369,59 gr XLR-11 içeren uyuşturucu maddenin sanık ...’a götürüldüğünün ve sanık ...’un suça konu uyuşturucu maddeyi ticari amaçla kendisine getirttiğinin iletişim tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, ancak sanık ...’un icra hareketlerine başlamış olmasına rağmen, suça konu esrarın tesliminden önce kolluk görevlilerinin müdahalesi neticesinde elde olmayan nedenlerle eyleminin tamamlanamayıp teşebbüs aşamasında kaldığı sabit olduğundan hükmolunan temel cezadan TCK"nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayini,
    2- Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 01/07/2013 tarihli eylemi neticesinde “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 23/06/2013 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ...’e uyuşturucu satılması eylemine iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, eylemlerin tümü sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    3- Gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden; "23/06/2013 ve 01/07/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    E- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın ikametinde ve ikametinin yakınında kendi kullanımında olan arsada 08/11/2013 tarihinde yapılan aramada ele geçirilen toplam net 374 gram esrarı ticari amaçla bulundurduğu anlaşıldığından “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 09/09/2013 ve 11/09/2013 tarihlerinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ... ve ...’a uyuşturucu sattığına ilişkin içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, eylemlerin tümü sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2- Gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden; "09/09/2013, 11/09/2013 ve 08/11/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    F- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 18/10/2013 tarihli eylemi neticesinde “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 23/08/2013 tarihinde sanıktan ele geçirilen net 30,5 gram esrarı satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil elde edilemediği, dikkate alındığında sanığın eyleminin bir bütün halinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu anlaşılması ve 01/11/2013 tarihinde diğer sanık ..."da ele geçen maddenin uyuşturucu içermediğinin anlaşılması karşısında, eylemlerin tümünün uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturduğu sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2- Gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden; "23/08/2013, 18/10/2013, 01/11/2013 ve 08/11/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    G- Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde:
    1- Dosya içeresindeki belge ve bilgilere göre; sanığın ikametinde 08/11/2013 tarihinde yapılan aramada iki paket halde net 0,6 gram esrarın ele geçirildiği, sanığın ikrar içeren beyanları ve iletişim tespit tutanakları içeriklerine göre; sanığın ikametinde ele geçen uyuşturucuyu ticaret amacıyla bulundurduğunun anlaşılması karşısında; sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olduğu gözetilmeden atılı suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden; "04/10/2013, 12/10/2013 ve 08/11/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    H- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ... ve ...’da ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sattığına, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden; "22/04/2013, 26/06/2013 ve 23/08/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    I- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."da ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sattığına, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında; Sanık ... yönünden; "04/11/2013" olan suç tarihinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    J- Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    1- Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sattıklarına, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    Gerekçeli karar başlığında; sanık ... ve ... yönünden "21/07/2013" olan suç tarihinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    K- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ... ve ..."da ele geçirilen uyuşturucu maddeleri sattığına, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden "01/04/2013 ve 22/04/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    L- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sattığına, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden "26/06/2013" olan suç tarihinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    M- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ve uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle hastanede tedavi altına alınan ... da uyuşturucu madde ele geçirilmemesi ve uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının tespiti için yapılan kan testinde uyuşturucu madde metabolitlerine rastlanılmadığı, uyuşturucu olmayan hydroxyzine ve sertraline maddelerine rastlanıldığı anlaşılmakla; diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle de ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden "25/09/2013" olan suç tarihinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    N- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."a uyuşturucu satılması eylemine iştirak ettiğine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle de ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı ve 01/11/2013 tarihinde diğer sanık ..."da ele geçen maddenin uyuşturucu içermediği gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında; sanık ... yönünden "01/04/2013, 01/11/2013 ve 08/11/2013" olan suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın "08/03/2013 - 08/11/2013 tarihleri arası" olarak yazılması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    O- Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 12/09/2016 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, bu hususun Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesinin 1. fıkrası uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
    15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi