4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4130 Karar No: 2018/890 Karar Tarihi: 14.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4130 Esas 2018/890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istemiyle davalılara karşı dava açmıştır. Yargılama sonucunda davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Ancak, davalı ...'a usulüne uygun olmayan şekilde tebligat yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi araştırılmalı ve kanun hükümleri gereği usulüne uygun tebligat yapılmalıdır. Temyiz incelemesi için dosya yeniden mahkemesine geri çevrilmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi, 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrası ve Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesi.
4. Hukuk Dairesi 2016/4130 E. , 2018/890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/08/2014 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyanın incelenmesinde; davalı ...’a gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiği ancak bu tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkraya göre; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır”. Yine Tebligat Kanunu"nun aynı Kanun ile değişik 35/2. maddesine göre; “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır”.Bu durumda, davalının savunma hakkını kısıtlar mahiyette, dosyada mevcut adrese çıkartılan tebligatın adreste tanınmadığına dair şerh düşülerek iade edilmesine rağmen mahkemece davalının adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmadan iade adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi hükümlerine de uymayan şekilde usulsüz tebligat yapılması doğru bulunmamıştır. Öncelikle davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi araştırılarak yukarıda belirtilen kanun hükümleri gereğince davalı ...’a gerekçeli kararın usulüne uygun tebligat yapılıp, temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.