17. Hukuk Dairesi 2013/3976 E. , 2014/7984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2012
NUMARASI : 2009/156-2012/558
Taraflar arasındaki senet iptali-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı A.. G.. ile davalı M.. A.."un bir süre evlilik dışı birliktelik yaşadıklarını, bu süre içinde aldıkları 2934 parseli 1/2 hissesinin muris A.. G.. 1/2 hissesininde davalı M.. A.. adına tescil edildiğini, murisin 15.6.2002 tarihinde vefat ettiğini, Meryem"in müvekkillerinin miras hakkını vermemek için 21.12.2001 tanzim 21.3.2002 vadeli 67.500 Dolar meblağlı senet düzenlediğini,bu senette muris A... G.."ün borçlu, M.. A.."un alacaklı, davalı A.. Y.."nın da ciranta olarak gösterildiğini, davalı A.. Y.. tarafından senedin takibe konduğunu ve 2934 parselin Meryem"e ait 1/2 hissesi üzerine haciz konulduğunu, müvekkilleri tarafından davalılar Meryem ve A.. Y.. aleyhine açılan davalar sonucu takip konusu senetteki imzanın murise ait olmaması nedeniyle senedin iptali ile davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, ceza kararları ile davalılar M.. A.. ve A.. Y.."nın resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verildiğini, 2934 parselle ilgili 28.2.2003 tarihli kararla ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, taşınmazın 27.3.2009 tarihinde davacı R.. Y.."e 60.000,00 TL bedelle satıldığını, davalılar arasındaki alacağın muvazaalı ve davacılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu belirterek davalı A.. Y.. tarafından davalı M.. A.. aleyhine sahte senede dayalı olarak devam eden icra takibinin iptaline, Davalı M.. A.."un davalı A.. Y.."ya borçlu olmadığının tespitine, 2934 parseldeki haczin kaldırılmasına, izale-i şuyu satış dosyasından davalı Meryem"e düşen 30.000,00 TL"nin davalılar ödenmemesi için tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı M.. A.., takip konusu senetteki imzanın murise ait olmadığını, davalı A.. Y.."ya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. Y.. vekili, müvekkilinin iyiniyetli ciranta olduğunundan husumet yöneltilemeyeceğini, davacıların aynı konuda açtıkları ve müvekkili yönünden reddedilen davanın bu dosya açısından kesin hüküm oluşturduğunu, davanın süresinde açılmadığını, müvekkili ile davalı Meryem arasındaki alacak borç ilişkisinin gerçek olduğunu, davacıların Meryem yönünden dava açmakta hukuki yaraları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davacıların takip konusu alacağının, iptali istenen senetten sonra doğduğu, davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle muvazaalı takibin iptali yönündeki talebin reddine, dava konusu senetteki imzanın murise ait olmadığı gerekçesiyle davacılar yönünden takibin iptaline karar verildiği, davalı Meryem hakkındaki takipde Meryem"in ciranta sıfatıyla hamile sorumluluğunun devam ettiği, Meryem"in takip konusu senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitini isteme hakkının keşideciye ait olmadığı davacıların davalı Meryem adına menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK"nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaalı senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibinin iptali ile anılan senetteki keşideci imzasının sahte olması nedeniyle lehdarın borçlu olmadığının tespit istemine ilişkindir. Anılan davaların yargılama usulü, ispat koşulları, dava şartları farklı olduğundan birlikte görülmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. O halde mahkemece muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının menfi tespit davasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydı ile mevcut delillerin TBK"nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA bozma nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.