Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2600 Esas 2014/7981 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2600
Karar No: 2014/7981
Karar Tarihi: 21.5.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2600 Esas 2014/7981 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/2600 E.  ,  2014/7981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 sayılı AATÜHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların Yasanın 25. maddesi ile İİK"nun 282. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişiler aleyhine açılacağı, borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.kişi iptale tabi tasarrufu dördüncü kişiye devretmişse, davacının dördüncü kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebileceği, kötüniyetli 4. kişiye dava açılmaması veya kötüniyetinin ispatlanamaması halinde 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince davalı 3. kişi dava konusu mal, hak ve değerleri elinden çıkarmış ise elden çıkardığı tarihteki değerini nakten ödemekle yükümlü olduğu, somut olayda dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 21.7.2004 tarihinde davalı ..."a, onun tarafından da 11.8.2004 tarihinde dava dışı ..."e satıldığı, davalı ..."e dava açılmadığından davanın yasanın 31. maddesi gereğince bedele dönüştürüldüğü, o halde mahkemece davalı borçlu ile ... arasındaki 21.7.2004 tarihli tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak iptale tabi olduğunun belirlenmesi halinde davalı ..."ın Yasanın 31. maddesi gereğince alacak ve ferilerle sınırlı olarak taşınmazı elden çıkardığı 11.8.2004 tarihi itibarıyla belirlenecek bedeli nispetinde tazminatla sorumlu tutulması, iptal koşullarının oluşmaması halinde ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda iptal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına,dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile (satış bedeline mevcut hacizlerde eklendiğinde) bilirkişi tarafından belirlenen bedeli arasında misli fark bulunmamasına ve davalı ..."un kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 5.bendindeki “vekili için dava değeri üzerinden hesaplanan 5.822,00 TL nispi” ibaresinin çıkarılarak yerine “için 1.200,00 TL maktu” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 21.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.