Esas No: 2019/1825
Karar No: 2021/733
Karar Tarihi: 26.05.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1825 Esas 2021/733 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1825
Karar No : 2021/733
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporunu dayanak alan takdir komisyonu kararlarına istinaden re’sen tarh edilen 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin gelir vergileri üzerinden üç kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile 2010 yılının Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemleri ile 2011 yılının Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül dönemleri için re'sen tarh edilen geçici vergiler üzerinden üç kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Dava konusu cezalarla birlikte vergilere karşı da dava açıldığını kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda aşağıdaki tespitlere yer verilmiştir:
i. Hurda demir ve metallerin alım satımı işi ile iştigal etmek üzere 15/06/2010 tarihinde işe başlamış, 30/04/2012 tarihinde işi bırakmıştır.
ii. Ortağı veya yöneticisi olduğu başka bir şirkete rastlanılmamıştır.
iii. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (g) işaretli bendi kapsamında alış ve satışları katma değer vergisinden istisnadır.
iv. 2010 yılı gelir vergisi matrahı 23.599,66 TL, 2011 yılı gelir vergisi matrahı ise 18.794,86 TL'dir.
v. Muhtasar beyannamelerine göre işçisi bulunmamaktadır.
vi. 10.814,30 TL tutarındaki vergi borcu ödenmiştir. Ödenmesi gereken vergi borcu bulunmamaktadır.
vii. 23/06/2010 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında, 15/06/2010 tarihi itibarıyla hurda alım satım faaliyetine başlandığı, iş yerinin boş arsa ve baraka şeklinde olduğu, şubesinin olmadığı, yoklama esnasında çalışanın bulunmadığı, demirbaş olarak 1 adet masa ve sandalye bulunduğu, iş yerinde yaklaşık 6 ton hurda metal ürününün mevcut olduğu hususları tespit edilmiştir.
viii. Yapılan sorgulamalarda herhangi bir duran varlığa ve bankayla yapılmış üye iş yeri anlaşmasına rastlanılmamıştır.
ix. 2010 yılında toplam 6.706.058,34 TL, 2011 yılında ise yaklaşık 7.634.423,00 TL tutarında alım yapılmıştır. Alım yapılan mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunmaktadır.
x. 2010 yılında 6.733.772,35 TL, 2011 yılında ise 7.657.692,00 TL tutarında satış yapıldığı defter ve belgelerden anlaşılmaktadır.
xi. Mükellef, sahte fatura düzenleme hususunda inceleme elemanına verdiği ifadesinde "Ben adıma mükellefiyet tesis ettirilmeden dört ay önce 2010 yılının başında yakın köylümüz ve eskiden beri tanıdığımız olan …'a ait olan hurda alım satım firmasında şoför olarak işe başladım. Dört ay geçtikten sonra firmalarında sıkıntı olduğunu, benim yardımcı olmamı ve bir firma kurarak işlerini düzeltene kadar birkaç firmayla bu şekilde çalışacağını, ayrıca benim sigortam olmadığından bu şekilde bağkurlu da olabileceğimi, kârdan da 300,00-400,00 TL maaşıma fark vereceğini bana söyledi. Fakat daha sonra bağkur borçlarımı ödemediğini öğrendim. Ben de bu işlerle ilgili bir bilgim olmadığından dolayı kendilerine yardımcı oldum, istedikleri evraklara imza attım. Daha sonra 2011 yılı sonuna kadar …'a ait iş yerinde şoför olarak çalıştım. Çalışma saatlerimin 14-15 saat olması nedeniyle işten ayrılmak istedim ve ayrıldım. Daha sonra üzerime olan firmanın da … tarafından borçlarımın silinmesi ve üzerime olan firmanın kapatılmasını istedim. Üç ay sonra birlikte vergi dairesine gittik. … 11.000,00 TL civarı borcu ödedi ve ben yine gerekli olan yerlere imzamı attım ve firmayı kapattık. Bahsettiğiniz mal alımları ve satışlarından hiçbir bilgim yoktur. Bu evraklara … tarafından istendiği için sadece imza attım." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yukarıda belirtilen tespitlerden hareketle düzenlediği faturalar sahte kabul edilen davacı hakkında yalnızca 2010 yılında açılış yoklaması yapılmış, yapılan yoklamada da yaklaşık 6 ton hurda metalin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Davacıya ait vergi borçları ödenmiş ve inceleme elemanına verilen ifadede sahte fatura düzenlendiğine dair beyanda bulunulmamıştır. Diğer taraftan, 2010 yılında 640.171,45 TL tutarında alım yapılan firma adına sahte fatura düzenlediğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davada mahkemece cezalı tarhiyatlar kaldırılmıştır.
Bu durumda, davacının komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği hususu somut tespitlerle açık ve net bir şekilde ortaya konulmadan, alım yapılan mükellefler hakkında sahte fatura düzenlediklerinden bahisle vergi tekniği raporu bulunduğu yolundaki tespitten hareketle ulaşılan sonucun varsayıma dayalı olduğu anlaşıldığından dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların isteme konu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2018/2821, K:2019/1142 sayılı kararı:
(Daire kararında, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan ve mahkeme kararında belirtilen tespitlere ek olarak aşağıdaki tespitlere yer verilmiştir.)
... ifadesinde "...2010 yılı gibi yanımızda şoför olarak işe başlamıştır. Bir yıl civarında bizim yanımızda çalıştı. Bulunduğumuz yerde başka hurdacılar da vardı. ...' da burada benim yanımda çalıştığı dönemde kendi işlerini yapmaya başlamıştı. Daha sonra kendisiyle hurda alım satımımız oldu. …'ın ifadesinde dile getirdiği iddiaları reddediyorum, kendisine öyle bir vaadim olmamıştır. (İş yeri adresi olarak belirtilen yerde 01/01/1996-21/05/2015 tarihleri arasında size ait olan … Metal Hurda Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin, 09/10/2006-28/02/2013 tarihleri arasında sizin, 15/06/2010-30/04/2012 tarihleri arasında ise …'ın faaliyet göstermesini nasıl açıklarsınız sorusu üzerine) Belirtilen adresin boş bir arsa olması nedeniyle burada en az 7-8 mükellef hurdacılık faaliyetiyle iştigal etmektedir. .. bu adreste hurdacılık faaliyeti yapmaktaydı. Hatta 2015 yılına kadar da bu adreste faaliyet gösterilmekteydi. Biz sektörde yeni değiliz. Yıllardan beri bu sektörde faaliyet göstermekteyiz. Bu iddialar kesinlikle doğru değildir." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler ve inceleme elemanına verilen ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, raporda belirtilen tutardaki işlemleri yapabilecek iş yeri büyüklüğüne ve organizasyona sahip olmadığı, gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve .. ile birlikte adi ortaklık şeklinde sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu vergi ve cezaların kaldırılması yolundaki vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddine dair kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile sahte belge düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği hususunun somut tespitlerle ortaya konulduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, dava dilekçesinde sadece vergi ziyaı cezalarının dava konusu edildiği belirtildiğinden, bozma üzerine verilecek kararda bu hususun da gözetilmesi ve vergi ziyaı cezalarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
26/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.