Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/830
Karar No: 2019/4366

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/830 Esas 2019/4366 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/830 E.  ,  2019/4366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava 06/08/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece maddi tazminat talebi yönünden davacı ... ve ... açısından davanın kabulü ile , davacı ... için 83.837,06 TL, ... için 12.574,27 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı ... için açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.601,02 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı ... için açılan maddi tazminat davasının reddine, dava konusu 06.08.2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında davacıların murisi ... "un vefat etmesi sebebiyle davacı ... için 25.000 TL , ... için 12.000 TL, davacı ... için 12.000 TL, davacı ... için 12.000 TL kaza tarihi olan 06.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    Davacılar murisinin 06/08/2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle 25/08/2008 tarihinde vefat ettiği, iş kazasında sigortalının kusurunun bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Gerek mülga B.K."nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K."nun 56. Maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyla ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu oyalın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291 - 370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde davacı eş ve çocuklar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat tutarlarının az olduğu açıkça belli olmaktadır.
    Öte yandan davacılar dava ve ıslah dilekçelerinde hüküm altına alınacak tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. İş kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan davalarda faizin zararın meydana geldiği ölüm tarihinden itibaren yürütüleceği, haksız eylem sonucu ölümle birlikte zarar veren bakımından temerrüde düşüldüğünün kabulünün gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Hal böyle olunca da davanın niteliğine göre haksız eylem sonucu ölüm olayının meydana geldiği tarihten itibaren faize karar verilmek gerekirken, maddi tazminat tutarlarına dava tarihinden, manevi tazminat tutarlarına olay tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, davacılar yararına manevi tazminatların takdirine yanılgıya düşülerek manevi tazminatların az takdiri ve hükmedilen tazminatlara ölüm tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken çelişkili olarak yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi