Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/52 Esas 2018/5398 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/52
Karar No: 2018/5398
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/52 Esas 2018/5398 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/52 E.  ,  2018/5398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 12.06.2015 tarihinde demir oksit satış anlaşması imzalandığını, ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan sebeplerle ifanın müvekkili açısından aşırı güç hale geldiğini iddia ederek 12.06.2015 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde yer alan temrinlerin sözleşmenin imza tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde Ekim 5.000,00 ton, Kasım 5.000,00 ton, Aralık 5.000,00 ton, Ocak 5.000,00 ton, Şubat 7.000,00 ton, Mart 9.000,00 ton, Nisan 12.200,00 ton olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının tacir olduğu ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda bulunduğu, sözleşmenin yapıldığı sırada sözleşmenin 7. maddesi ile kararlaştırılan aylık taşıma miktarı konusunda gerekli araştırmaları yaparak her türlü tedbirleri almakla yükümlü olduğu, bu sebeple sözleşmenin yapılması sırasında öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenemeyen olağanüstü bir durumun sonradan ortaya çıktığının ve bu durumun davacıdan kaynaklanmadığının kabul edilemeyeceği, uyarlama talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (2) Davalı vekilinin temyizine gelince; Mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen, hükmolunan vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu husus usul ve yasaya aykırı olduğundan bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (3) nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine, “Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” sözcük ve yazı dizisinin eklenerek, hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate alınarak takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 01/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.