17. Hukuk Dairesi 2013/8295 E. , 2014/7943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2010/30-2012/337
DAVACILAR : 1-G.. G..
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar A.. Ç.. ve M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin eşi ve diğer davacı H.. G.."ün babası T.. G..’ün 07/09/2009 günü davalılardan A.. Ç.."in idaresindeki ticari otonun çarpması sonucunda hayatını kaybettiğini, sürücünün çok daha hızlı araç kullandığını ileri sürerek her bir davacı için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın ve her davacı için 1.000,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 13.06.2012 havale tarihli ıslak dilekçesi ile talebini davacı G.. G.. için 21.357,20 TL"ye, davacı H.. G.. için 4.775,65 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı A... Sigorta A.Ş. vekili, dava konusu aracın müvekkili şirkete 09/01/2009-09/01/2010 tarihleri arasında Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince Manevi Tazminat Taleplerinin poliçe teminat kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar A.. Ç.. ve M.. K.. vekili;davalı sürücünün hiçbir kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı annenin talep edebileceği tazminatın 21.357,20 TL olduğu, davacı Hasan"ın ise talep edebileceği tazminatın 5.775,65 TL olduğu, kazanın ölümle sonuçlanması tarafların mali ve içtimai durumları, davalı sürücünün kusur durumu dikkate alınarak her bir davacı için 1.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin maddi tazminat taleplerinin kabulü ile, davacı G.. G.. için 21.357,20 TL, davacı Hasan Gül içinde 5.775,65TL maddi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, tazminata davalılar Ahmet ve Mehmet yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 2.000,00 TL"sine dava tarihi olan 21.01.2010 tarihinden itibaren, bakiyesi olan 25.132,85 TL"ye de ıslah tarihi olan 13.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacıların manevi tazminat isteklerinin kısmen kabülü ile, her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılar Ahmet ve Mehmet"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar A.. Ç.. ve M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar A.. Ç.. ve M.. K.. vekilinin tüm,davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak; Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar A.. Ç.. ve M.. K.. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.557,06 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar A.. ve M.."ten alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.