22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17702 Karar No: 2015/23241 Karar Tarihi: 6.07.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/17702 Esas 2015/23241 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/17702 E. , 2015/23241 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genle tatil ücreti, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise ne kadar süre ile çalıştığı hususunda toplanmaktadır. Somut olayda; davacının davalı işveren işyerinde 01.04.1990-30.12.2005 tarihleri arasında çalıştığı tartışmasızdır. Ancak Sosya Güvenli Kayıtları ile taraf tanık beyanları incelendiğinde davacının, davalı şirketle aynı adresli işyerinde 01.01.19987-01.08.1988 tarihlerinde çalıştığı sonrasında dava dışı işyerinde çalıştığı, en son kesintisiz olarak davalı işyerinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Gerçekten davalı da, davacının işe başladıktan 2 sene sonra sonra akrabasının yanında çalışmaya başladığını ileri sürmektedir. Mahkemece bu sürenin de davacının hizmet süresine eklenmek suretiyle hesaplama yapması gerekmektedir. Dava konusu alacaklar için davalı tarafların müteselsilen ve müştereken sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken mahkemece her kalem alacak için farklı tarafı sorumlu tutarak hüküm kurduğu görülmüştür. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 06.07. 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.