Görevi yaptırmamak için direnme - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/16424 Esas 2019/6625 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Durumundan şüphelenilen sanığın üst aramasından kaçtığı, takip sonucu yakalandığı ve hakkında uyuşturucu madde bulundurmak ve görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinden işlem yapılmak üzere emniyete getirildiğinde, daha önce beyan ettiği isimde birinin olmadığının anlaşılması üzerine gerçek ismini beyan etmesi karşısında, herhangi bir tutanak düzenlenmeden önce gerçek kimliğinin ortaya çıktığı ve tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiğinin anlaşılması karşısında; üzerine atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, polis memuru ..."ın kendisine vurduğunu ve hakaret ettiğini ifade ederek şikayetçi olduğunun, dosya kapsamındaki sağlık raporundan sanığın yaralanmasının da bulunduğunun anlaşılması karşısında, polis memuru hakkında soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise soruşturma dosyasının akıbeti araştırılıp, sonucuna göre sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- Kabule göre;
a) İddianamede sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 58. maddesi uygulanarak, CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
b) Sanığın olay sırasında her iki polis memuruna direndiği, polis memuru ..."ın silahını alarak ona mukavemette bulunduğu kabul edilmiş olmasına rağmen sanık hakkında TCK"nın 43/2, 265/4. maddelerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.