8. Hukuk Dairesi 2017/10304 E. , 2017/4599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün katılma yoluyla davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar, araç ve banka mevduat hesapları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... ada ... parsel yönünden 265.000,00-TL"nin, 34 YK 8319 plakalı araç yönünden 12.750,00-TL"nin, ... Beldesinde bulunan taşınmaz yönünden 52.259,2-TL"nin, banka hesapları yönünden 42.417,43-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, faiz yönünden katılma yoluyla davacı vekili tarafından, esas yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesinde faiz isteğinde bulunmamış, 06.06.2014 tarihinde harcını yatırmak suretiyle verdiği ıslah dilekçesinde ise alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına faiz talebi bulunduğu takdirde dava dilekçesindeki miktar yönünden dava, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Mahkemece davacı tarafın ıslah dilekçesinde faiz isteği olduğu halde hükmedilen alacaklara faiz yürütülmesine karar verilmemiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMUK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının 1.bendindeki “...265.000,00 TL nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “karar tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, 2.bendindeki “...12.750,00 TL nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “karar tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, 3.bendindeki “...52.259,2 TL nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ıslah tarihi olan 06.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, 4.bendindeki “...42.417,43 TL nin” ibaresinden sonra gelmek üzere “karar tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 6.142,57 TL peşin harcın onama harcına mahsubi ile kalan 18.427,68 TL"nin davalıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde davacıye iadesine 29.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.