Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9717
Karar No: 2013/9512
Karar Tarihi: 03.10.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9717 Esas 2013/9512 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, çekişmeli taşınmazları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak elde etmiştir. Davacı Hazine ise taşınmazların kanunen Hazine'ye ait olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazları mera vasfıyla özel siciline kayıt ve tescile karar vermiştir. Ancak, yapılan incelemeler yetersizdir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle zilyetleri adına tespit ve tescil edilmesi gerekmektedir. Mahkeme, bu koşulları yönünden inceleme yapmamıştır. Ayrıca, tapu kayıtlarının tutanaklarının da istenmesi gerekmektedir. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şunlardır: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi, 4753 sayılı Kanun ve ek ve tadilleri.
16. Hukuk Dairesi         2013/9717 E.  ,  2013/9512 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Ekizler Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 208, 204 ve 199 parsel sayılı 2969,92 m2, 212,22 m2, 945,72 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların kanunları gereği Hazine’ye kalan yerlerden olduğunu, edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmediğini iddia ederek ve Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, çekişmeli 102 ada 199 ve 204 parsel sayılı taşınmazların mera vasfıyla özel siciline kayıt ve tesciline, çekişmeli 102 ada 208 parsel sayılı taşınmazın 1808,17 m2 yüzölçümündeki bölümünün sınırlandırılarak mera vasfı ile özel siciline kayıt ve tesciline, kalan kısmın Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 102 ada 199 ve 204 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 102 ada 208 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 4753 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda oluşturulan tevzi haritasında mera olarak bırakılan kısımda, 102 ada 208 parsel sayılı taşınmazın geri kalan bölümünün ise ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tespit edildiği, davacı Hazine tarafından 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına oluşan tapu kayıtları kapsamında kaldığı gerekçesiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1. maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur." hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına bu Yasa uyarınca (3402 sayılı yasa 14 vd. maddeleri) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılması halinde zilyetleri adına tescil edilmeleri gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşulları yönünden inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadığı, 291 nolu komisyon parselinin çekişmeli 102 ada 208 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı fen bilirkişisi ...tarafından düzenlenen harita ve raporda belirtildiği halde 291 nolu komisyon parseli hakkında Hazine adına tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığının, bir başka anlatımla adı geçen komisyon parselinin şahıslara bırakılan taşınmazlardan olup olmadığının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan mahkemece çekişmeli 102 ada 199 ve 204 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 102 ada 208 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak bırakılan bölümler içinde kaldığı kabul edilmiş ise de, taşınmazların öncesinin kadim mera olup olmadığı değilse, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1. maddesi koşullarının davalı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılmamıştır. Öte yandan davalı, Mahkemeye 18.12.1986 tarih ve 19 sıra nolu tapu kaydı fotokopisi ve bundan ayrı 25 adet tapu kaydı fotokopisi sunmuştur. Davalı tarafa hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandığı sorulup saptanmamış, tutunduğu tapu kayıtlarının tarih ve sayısı kendisine açıklattırılmamıştır. Kural olarak birden fazla tapu kaydına dayanılması halinde bu olgunun ilgili tarafa açıklattırılması sağlıklı sonuca varmanın koşuludur. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez. O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle, toprak tevzii çalışmaları sırasında oluşturulan 291 nolu parsel hakkında Hazine adına tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığı sorulmalı, varsa tapu kaydının tesisine esas belirtmelik tutanağı araştırılmalı, bulunması halinde 1962 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında bu taşınmazlar yönünden herhangi bir kayıt ya da belgenin uygulanıp uygulanmadığı belirlenmeli, varsa tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, komşu 102 ada 6, 197, 198, 200, 201, 203, 205 ve 207 parsel sayılı taşınmazlara ait tespit tutanakları dayanakları kayıtlarıyla birlikte istenmeli, davalının tutunduğu tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra taşınmazların bir kısmının komisyon haritasına göre mera parseli içerisinde kaldığı iddia edildiğine göre menfaati bulunmayan komşu köylerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişilerinin huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgeler ile davalı tarafın dayandığı tapu kaydı ve dayanak belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak ya da kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davalı ya da maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, zirai bilirkişiden çekişmeli taşınmazların bitişiğinde bulunan 102 ada 3 parsel nolu taşınmazın fiilen ne şekilde kullanıldığı, mera olması halinde çekişmeli taşınmaz ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı hususlarını da içeren, taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle düzenlenecek ayrıntılı rapor istenmeli, fen bilirkişisine keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsizidir. Diğer taraftan 3402 sayılı Yasa"nın 1. maddesi gereğince Kadastro Hakimi, çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. Bu itibarla, çekişmeli taşınmazın ifraz edilen her bir bölümünün fen bilirkişi raporunda harflendirilerek yüzölçümlerinin gösterilmesi mahkemece de hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle ifraz edilen her bir bölüm hakkında ayrı ayrı karar verilmesi zorunlu olduğu halde, hükümde çekişmeli 102 ada 208 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak fen bilirkişi raporuna atıf yapılmaması ve dosyada mevcut raporda, çekişmeli taşınmazın ifraz edilen her bir bölümünün harflendirilerek yüzölçümlerinin buna göre belirlenmemesi, hüküm fıkrasında fen bilirkişisinin rapor ve krokisi ile irtibat kurulmaması da isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi