20. Hukuk Dairesi 2017/9125 E. , 2018/337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyü, 101 ada 108 parsel sayılı 20,76 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmaz 11/07/1988 tarihli mahkeme kararı uygulanarak davacı adına tespit edilmiştir.
Davacı ... 12/01/2005 tarihli dava dilekçesinde ...köyü kadastro çalışmaları sonucunda adına tespit yapılan 101 ada 108 nolu parselin güney tarafında mühim bir kısmının 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına tespitinin yapılmış olduğunu öğrendiğini, ancak 108 nolu parselin tamamının kendisine ait olduğunu bu yönde mahkeme kararının bulunduğunu bu karar ve tapu doğrultusunda adına tescilin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dava konusu... köyü 101 ada 108 parsel maliki davacının açmış olduğu davada 24.11.2008 tarihli bilirkişiler...tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilip sarıya boyanan alanın dava dışı (eski 117 ada 7 parsel) ada parsel değişimi suretiyle 101 ada 197 parsel sınırları içinde kaldığı, anılan parsele ilişkin tutanağın 21.04.2000 tarihinde kesinleştiğinden bahisle tapu kaydı oluşturulmuş ise de iş bu dosya ile aynı nitelikte olup mahkemenin 2005/14 Esas sayılı dosyasında anılan dosyanın davacısı tarafından 101 ada 109 parsel maliki olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/930 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu tescil davası derdest iken tespiti yapılan 101 ada 197 parsele ilişkin tutanağının kesinleşmediği, 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddesi gereğince mahkemece tutanağın resen düzenlenmesi gerektiği anlaşıldığından iş bu davanın Süleymaniye köyü 101 ada 197 parsel sayılı tutanak sınırları içinde kalan kısımları bakımından mahkemenin 2005/14 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
Dava konusu Süleymaniye köyü 101 ada 108 parsel maliki davacının açmış olduğu davada 24.11.2008 tarihli bilirkişiler ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilip sarıya boyanan alanın dava dışı (eski 117 ada 5 parsel) ada parsel değişimi suretiyle 101 ada 195 parsel sınırları içinde kaldığı anılan parsele ilişkin tutanağın da 22.04.2000 tarihinde kesinleştiği ve 30 günlük askı süresi içinde mahkememize dava açılmadığından 101 ada 195 parsel içinde kalan ve bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, harç ve
yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda şimdilik mahkemece bir karar verilmesine yer olmadığına bu hususun görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine ancak dosyanın süresinde mahkemeye gönderilmesinin taraflarca istenilmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde bunun değerlendirilmesine, taraflarca bu şekilde usulüne ve süresine uygun olarak görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından görevsizlik kararına, davalı ... Yönetimi vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında orman kadastrosu, 1978 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, daha sonra 1989 yılında yapılan 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması 14.03.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiş, 1999 yılında ise 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların 3924 sayılı yasanın 11 ve 12. maddelerini değiştiren 3763 ve 4127 sayılı Kanun ve 3402 sayılı Kanun gereğince kullanıcıları tutanağın beyanlar hanesinde belirtilerek Hazine adına yapılan tespitleri 23/03/2000 günü ilan edilmiştir.
Somut olayda, davacı gerçek kişi, tescil ilamı ile adına tescile karar verilen taşınmazın 2004 yılında yapılan kadastro sırasında kısmen 101 ada 108 parsel altında adına tescil edildiğini, kalan kısmının ise taşınmazın güneyinde bulunan 2/B parselinde bırakıldığını ileri sürerek kesinleşen mahkeme kararları dikkate alınarak taşınmazın adına tesciline karar verilmesi talepli davasını 2004 yılında yapılan kadastro çalışmasının askı ilanı süresi içinde açmış olup talebi mülkiyete ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafından dava konusu edilen taşınmazın bir kısmının 2/B güncellemesi yapılarak oluşturulan eski 117 ada 7 parsel (ada parsel değişimi suretiyle 101 ada 197 parsel) içinde (24.11.2008 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokiye göre (B) harfi ile belirtilen 147.67 m2) kaldığı belirlenmekle aynı parsele yönelik birden çok davacı tarafından açılan davaların birlikte görüleceğinin usul ekonomisine uygun olduğu dikkate alındığında mahkemenin 2005/14 Esas sayılı dosyası ile aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle her iki davanın birleştirilmesine, yargılamanın 2005/14 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiş, diğer taraftan dava konusu edilen taşınmazın bir kısmının 2/B güncellemesi yapılarak oluşturulan eski 117 ada 5 parsel (ada parsel değişimi suretiyle 101 ada 195 parsel) içinde (24.11.2008 tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokiye göre (C) harfi ile belirtilen 10,55 m2) kaldığı belirlenmekle anılan parsele ilişkin tutanağın 22.04.2000 tarihinde kesinleştiği ve 30 günlük askı süresi içinde dava açılmadığından eski 117 ada 5 parsel ( ada parsel değişimi suretiyle 101 ada 195 parsel) içinde kalan ve bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Yörede 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasının kesinleşmesi sonrasında bu çalışma ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların 3924 sayılı yasanın 11 ve 12. maddelerini değiştiren 3763 ve 4127 sayılı Kanun ve 3402 sayılı Kanun gereğince kullanıcıları tutanağın beyanlar hanesinde belirtilerek Hazine adına tespitleri 1999 yılında yapılmış ve bu tespitler 23/03/2000 günü ilan edilerek kesinleşmiştir. 2000 yılında yapılan bu çalışma sırasında dava konusu edilen Süleymaniye köyü 117 ada 5 (ada parsel değişimi sureti ile 101 ada 195 parsel) parsel sayılı taşınmazın yapılan tespiti ise itirazsız kesinleşerek taşınmazın tapuya kaydı yapılmıştır.
Somut olayda, Süleymaniye köyünde 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasının 14.03.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşmesi sonrasında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda dava konusu 117 ada 5 (ada parsel değişimi sureti ile 101 ada 195 parsel) parsel sayılı taşınmaza ilişkin yapılan tespitin itirazsız kesinleşmiş olduğu ve davacının talebinin mülkiyete ilişkin olması nedeniyle görevli mahkeme, kadastro mahkemesi olmayıp genel mahkemedir. Bu gerekçelerle mahkemece, kadastro mahkemesinin görevi kapsamında kalmayan davada görevsizlik kararı verilmesi gerektiği saptanarak HMK"nın 331/2. maddesi
hükmü gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... ve davalı ... Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine 22/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.