16. Hukuk Dairesi 2013/9146 E. , 2013/9502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım Kadastrosu sırasında Çiftlik Mahallesi çalışma alanında bulunan 1602 ada 12 parsel sayılı 527,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın üzerindeki iki katlı kargir binanın 15 yıldan beri... oğlu ... kullanımında olduğu, taşınmazın tamamının göl mutlak koruma alanında kaldığı şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... taşınmazın üzerindeki binanın giriş katındaki dükkanın kendi kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, taşınmazın bahçe niteliği ile Hazine adına tesciline, beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına Orman sınırları dışına çıkarılmıştır, İş bu taşınmaz... oğlu ..., ... oğlu ... ve ... ..."ın fiili kullanımında olup üzerindeki 2 katlı kargir binanın yol seviyesindeki 229/A numarasını taşıyan dükkanın ... oğlu ... ve ..."ın, diğer bölümlerinin (diğer bölümlerle ilgili farklı bir mahkeme kararının olması halinde mahkeme kararı geçerli olmak şartıyla) davalı... oğlu ..."nın kullanımındadır, taşınmazın tamamı göl mutlak koruma alanı içerisindedir” şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından çekişme konusu 1695 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/991-2011/857 sayılı dosyasında kullanım şerhine yönelik dava olduğu ve davanın sonuçlanarak çekişmeli taşınmaz üzerindeki 229/B numaralı dükkanın Hüsnü Atkıncı adına kullanım şerhi verilerek tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Aynı parsel hakkında açılan davaların en kısa zamanda ve en az masrafla görülmesi ve kararların birbiri ile çelişmemesi için birlikte görülmesi zorunludur. Bu zorunluluk dikkate alınmadan aynı parsel hakkında açılan davalardan birinin kesinleşmesi halinde, hakkında karar verilen dava dosyası getirtilmeli, taşınmaz tapuya tescil edilmişse davalı hale getirtilmeli, ilgili dosyada taraf bulunan şahısların usulen davaya katılmaları sağlanmalı, bundan sonra kesinleşen hükümde gözönünde bulundurularak parselin tamamı hakkında tek bir hüküm kurmak gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi; hüküm fıkrasında taraflara yüklenen hak ve borçlar tereddüte yer bırakmayacak şekilde kesin olarak gösterilmesi gerekirken mahkemece "farklı mahkeme kararı olması halinde mahkeme kararı geçerli olmak şartıyla" şeklinde infaz sırasında tereddüt oluşturacak ve kesin olmayacak şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.