10. Hukuk Dairesi 2014/6452 E. , 2015/16530 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti ve Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının kesildiği yerden yeniden başlatılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, ..."ndaki 26.02.1985 tarihinden itibaren üye olduğunu belirtir oda kaydının usulsüz olduğundan bahisle, oda kaydına dayalı sigortalılık süresi ve 01.12.2005 tarihinden itibaren başlatılan yaşlılık aylığının iptal edildiği anlaşılmış; davacı iş bu dava ile sigortalılık süresi ve yaşlılık aylığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi istemiştir.
Dosyadaki belgelerden, davacının kamyon işletmesi nedeniyle 10.11.1997- devam şeklinde vergi, 26.02.1985- 20.08.1992 tarihleri arası ... ve 23.09.1998- devam şeklinde sicil kaydı olduğu, 29.12.1997 tarihli işlem ile oda kaydı esas alınarak 25.03.1985 tarihinden itibaren ...’a tescil edildiği ve 01.12.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlandığı anlaşılmıştır. Terme Şoförler Esnaf Odasıyla ilgili usulsüzlük şikayetleri üzerine yapılan inceleme sonucu oda kaydı geçersiz sayılmış, Kurumca Oda kaydına dayalı olarak verilen 22.03.1985- 20.08.1992 tarihleri arası sigortalılık ve yaşlılık aylığı iptal edilmiştir. Davacının temyiz esnasında ...nda 06.10.1981-07.06.2005 tarihleri arası kaydı olduğuna dair yazıyı dosyaya sunduğu anlaşılmaktadır.
6552 sayılı Yasanın 58. Maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. Maddede “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan
22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. 4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece, öncelikle, davacı sigortalının anılan düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı taraflardan sorulmalı; davacı sigortalının anılan düzenlemeden yararlandırılması durumunda davanın konusu kalmayacağı gözetilmeli; anılan yasadan yararlanılmayacağının anlaşılması durumunda davacının ...nda 06.10.1981-07.06.2005 tarihleri arası kaydı da araştırılarak, dava konusu dönemde, kendi nam ve hesabına çalışmasına ilişkin 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gereken dönem, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde tespit edilmeli, ayrıca; 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında davacının uyuşmazlık konusu dönemi kapsayan ödemesi olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.