2. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/9991 Karar No: 2009/22013
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/9991 Esas 2009/22013 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2009/9991 E. , 2009/22013 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ :24.2.2009 NUMARASI :Esas no:2008/1466 Karar no:2009/318
Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mirasın gerçek reddine (TMK.md.605/1) ilişkindir. Bu davada Sulh Hukuk Hakiminin görevi reddin süresinde olup olmadığını ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığını tespitten ibarettir. Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan bozucu yenilik doğurucu nitelikte olup, Sulh Hakimine ulaşmakla sonuç doğurur. Bu hukuki durum gözetilmeden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409/5.maddesi uyarınca "davanın açılmamış sayılmasına" karar verimesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.21.12.2009
KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca sulh hakimi sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Yazılı beyanda bulunulması halinde, bu tespit işlemine başlanılabilmesi için dilekçedeki imzanın beyanda bulunana ait olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Davacının, Kahramanmaraş Sulh Hukuk Hakimliğine gönderilmek üzere İliç Sulh Hukuk Hakimliğine verdiği, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin dilekçesinde adres bulunmadığından, kendisine tebligat yapılması mümkün olmamıştır. Bu durum karşısında, geçerli bir yazılı beyan söz konusu olmadığından, Sulh Hakimine ulaşmış bir beyandan da söz edilemeyeceğine göre, bu aşamada, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı mirasın reddine ilişkin sonuç doğurucu bir işleme başlanılamamış olduğu düşüncesiyle Sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Davacı, mirasın kayıtsız şartsız reddine yönelik 23.07.2008 havale tarihli dava dilekçesini İliç Sulh Hukuk Mahkemesi kanalı ile Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesine göndermiştir. Dava dilekçesinde, davacının adresine ilişkin hiç bir bilgi ve beyan bulunmamaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun "dava açılmasını ve dava dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenleyen 179.maddesi incelendiğinde "tarafların ve varsa kanuni temsilci veya vekillerinin ad ve soyadları ile ADRESLERİNİN" noksansız olarak yazılmasını belirtmektedir. Olayımızdaki dava dilekçesinde, davacının adresine ilişkin hiç bir bilgi yazılmamıştır. Yani Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre eksik bir dilekçedir. Bu durumda, yerel mahkemece aynı yasanın 193/1. maddesi uyarınca; Adres eksikliği bulunan dava dilekçesinin iptaline karar vermesi, davacı tarafından adres eksikliğinin iptaline karar vermesi, davacı tarafından adres eksikliği giderildiği taktirde dilekçeyi işleme koyması, aksi taktirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 193/son maddesi gereği "Davanın Açılmamış Sayılmasına" karar vermesi gerekirdi. Mirasın gerçek reddine (TMK.mad.605/1) yönelik bu tür davalarda, dava dilekçesinde noksanlıklar bulunmadığı taktirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409. maddesi uyarınca "Davanın Açılmamış Sayılmasına" karar verilemeyeceği doğrudur. Ancak dava dilekçesinde adres noksanlığı olduğundan, yerel makeme kararının değişik gerekçeyle bozulmasının düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.