12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/10659 Karar No: 2010/26076 Karar Tarihi: 21.10.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/10659 Esas 2010/26076 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/10659 E. , 2010/26076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/04/2009 NUMARASI : 2009/5-2009/252
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 11.02.2010 tarih, 20952/2744 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı B.K., davacı (karşı-davalı olarak) Hatay İş Mahkemesinde açmış olduğu tazminat ve alacak davasında .... Bankası A.Ş.ni davalı (karşı-davacı) olarak göstermiştir. Mahkemece, 27.12.2006 tarihli ilamla 11.409,77 YTL kıdem tazminatının dava tarihi olan 18.7.2007 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalı (karşı davacı) bankadan alınarak davacıya verilmesine ve devamla yıllık izin alacağınında tahsiline hükmettiği görülmüştür. Alacaklı tarafça 18.12.2008 tarihinde bu ilam .... Bankası A.Ş.nin TMSF"ye devredildiğinden bahisle anılan fon aleyhine icra takibine konu edilmiştir. 5411 sayılı Yasanın 106.maddesi gereğince bir bankanın bu kanun hükümlerine göre faaliyet izninin kaldırılması halinde yönetim ve denetimi fona intikal eder. İzninin kaldırılmasına ilişkin kurul kararının Resmi Gazete"de yayımlandığı tarihten itibaren tüm icra iflas takipleri durur, yeni takipler yapılamaz. Banka hakkında üçüncü kişiler tarafından açılmış, tüm dava icra ve iflas takipleri mahkeme icra iflas dairesi tarafından derhal fona bildirilir. Anılan kanunun 71.maddesindeki nedenlerle faaliyet izni kaldırılan bankanın yönetim ve denetimi aynı kanunun 106.maddesindeki yetki kapsamında fona devredilir. Fon banka hakkında bankanın iflasını isteyebileceği gibi ikinci bir yöntem olarakda bankanın koşulların oluşması halinde rehabiletesine rapor verebilir. Her iki halde de fonun sorumluluğu devredilen bankanın sigorta limit dahilindeki mevduat ve katılım fonu borçlarını ödemektir. Somut olayda gözlemlendiği gibi bankanın aleyhine alınan işçi alacağına ilişkin ilamda belirtilen miktarı fonun doğrudan ödeme yükümlülüğü bulunmadığından fon aleyhine ilamların icrası yoluyla takip yapılması mümkün değildir. Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle, takibin iptaline karar vermek gerekirken 5411 sayılı Yasanın 106.maddesinden bahisle şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla takip borçlusu fonun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlu Fon vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.02.2010 tarihli ve 2009/20952 E. 2010/2744 sayılı onama karının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.