Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/9739 Esas 2009/22010 Karar Sayılı İlamı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle  yabancı ilamın, "velayetin anneden alınmasına" ilişkin bölümünün tenfizi ve tanınmasına ilişkin isteği inceleme görevinin aile mahkemesine ait (4787 s.K.md.4/2) olması karşısında, verilen görevsizlik kararı bu yönüyle doğru olduğundan Cumhuriyet Savcısının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2-"Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesi" (R.G.2.11.1999 t, 23864 s.) hükümlerine göre tanınması ve tenfizine karar verilmesi talep edilen Alman mahkemesi kararı; münhasıran velayet ve kişisel ilişkiye dair olmayıp, bunun yanında çocuklara büyükanna ve büyükbabanın vasi atanmasını da ihtiva etmektedir. Yabancı ilamın, çocuklara vasi atanmasına dair bölümünün tanınması ve tenfizinde görevli mahkeme, aile mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesidir.  O halde, yabancı ilamın, küçüklere vasi atanmasına ilişkin bölümünün tanınması ve tenfizi isteğini de şümulüne alacak şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda; mahkemece yapılacak iş; kararın küçüklere vasi atanmasına ilişkin bölümüne ilişkin tanıma ve tenfiz isteğini velayete ilişkin bölümle ilgili tenfiz talebinden tefrik edip, bu bölümü incelemek, incelerken de küçüklerin velayet hakkının anneden alınmasına ilişkin bölümle ilgili tanıma ve tenfiz talebinin sonucuna kadar yargılamayı bekletmek ve ortaya çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Bu yön göz önünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
 SONUÇ:Hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA,  bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile görevsizlik kararının velayete ilişkin bölüme münhasır olmak üzere ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere  oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2009