Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1298
Karar No: 2017/3060
Karar Tarihi: 20.09.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/1298 Esas 2017/3060 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalının, icra takibine itirazının iptali talebiyle açılan dava, sözleşmeden kaynaklanan alacakla ilgilidir. Davacı, davalıya ait inşaatta 128 adet konutun ana kilit taşı yapılması işini üstlendiklerini ve bedelin 61.475,00 TL olduğunu belirtmiştir. Davalı ise borçlu olduğunu kabul etmemiştir. Mahkeme, takibe dayalı bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını belirtmiştir. Davacı tarafından temel ilişkiye dayalı olarak dava açıldığı konuların ihtilâfsız olduğu anlaşılmasına rağmen ihtilâf bonolara dayalı olarak faiz talebinde bulunup bulunulamayacağı konusudur. Yazılı delil başlangıcının hukuki niteliği itibariyle senet niteliği taşımadığı ve senetlere bağlanan hukuki sonuçlara açık bir kabulü olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği için, davacının sadece asıl alacak üzerinden kabulü gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı), Senetle İspat Kuralı.
15. Hukuk Dairesi         2017/1298 E.  ,  2017/3060 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen sözleşmeye göre davalıya ait olan inşaatta 128 adet konutun ana kilit taşı yapılması işini üstlendiklerini, bedelin 61.475,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle 05.05.2008 tarihli 15.000,00 TL, 15.06.2008 tarihli 15.000,00 TL, 04.07.2008 tarihli 10.000,00 TL bedelli senetlerin davalı tarafından kendilerine verildiğini, bedelin ödenmemesi nedeniyle icra takibine başladıklarını, 2008 vadeli bonoların kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduğundan borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılamadığını, ancak bunların senet olma özelliklerinin devam ettiğini belirterek icra takibine davalının itirazının iptâli ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece takibe dayalı bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış olduğu bunların imzalarının inkâr edilmediği, bu haliyle temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge oldukları, senetle ispatı gereken bir konuda yazılı delil başlangıcı mevcut ise, tanık dinlenmesinin mümkün olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarına göre taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin davacı tarafça ispat edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına göre takibe dayanak olan bonoların zamanaşımına uğradığından takip tarihi itibariyle bono vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğinde belgeler
    olduğu, davacı tarafından temel ilişkiye dayalı olarak dava açıldığı konularının ihtilâfsız olduğu anlaşılmaktadır. İhtilâf bonolara dayalı olarak faiz talebinde bulunup bulunulamayacağı konusundadır. 6100 sayılı HMK"da senetle ispat kuralının istisnalarından biri olarak gösterilen yazılı delil başlangıcı, iddianın tamamen kanıtlanmasına yetmemekle birlikte varlığına delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraftan sadır olan belgelerdir. Bu nedenle, yazılı delil başlangıcı hukuki niteliği itibariyle senet niteliği taşımadığından, bu nitelikteki belgelere, senetlere bağlanan sonuçların bağlanması mümkün değildir. Diğer taraftan, kanun yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgeye senet değeri vermemiş, ancak diğer delillerle desteklenmesi halinde iddianın ispatı bakımından kullanılabilir bir belge olarak kabul etmiştir. Yazılı delil başlangıcının senetle ispat kuralının istisnası olarak düzenlenmiş olması, bu belgenin senet niteliğinde olmadığının ve senetlere bağlanan hukuki sonuçlara açık bir kabulüdür. Bu yönüyle, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunan bir evraktaki vadenin, kesin vade olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. (Emsal Yargıtay 15 HD 15.04.2013 tarih 2012/3860 Esas, 2013/2554 Karar; 19 HD 10.11.2006 tarih 2006/7684 Esas, 2006/10569 Karar). Bu durumda, davacı yüklenicinin icra takibinden önceki dönem için işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için davalıyı temerrüde düşürmesi gerekir. Olayda davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğü ispatlanmamış olduğundan mahkemece davanın sadece asıl alacak üzerinden kabulü gerekirken takipten önceki dönem için birikmiş faizinde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi