Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir.
Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "...borçlunun haczinden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği..." ifade olunmuştur.
Somut olayda, borçlunun 04.12.2008 tarihinde icra dairesince maaş, ikramiye ve diğer ücretlerinin 1/4"nün haczine, kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesinin ise borç miktarı kadar haczine karar verildikten sonra, evinde yapılan 23.02.2009 tarihli haciz sırasında, borcu nedeniyle emekli maaşından her ay 400,00 TL kesilmesine muvafakat etmesi üzerine 07.04.2009 tarihinde icra dairesince emekli maaşının %90"ına haciz uygulanmıştır. Borçlu, maaşına haciz uygulandıktan sonra, maaşının haczine muvafakat etmiş olup, bu muvafakat yukarıda açıklanan gerekçe ile İİK.nun 83/a maddesine uygun olduğundan geçerlidir.
Bu durumda mahkemece, borçlunun eline geçen aylık emekli maaşı miktarı araştırılarak, muvafakat edilen 400,00 TL.nin emekli maaşının %90"nını karşılayıp karşılamadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.