Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6109 Esas 2016/37 Karar Sayılı İlamı
21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6109 Karar No: 2016/37 Karar Tarihi: 11.01.2016
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6109 Esas 2016/37 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüyle karşı karşıyadır. Sanığın fotoğrafı kendisine, kimlik bilgileri ise sahte nüfus cüzdanı ve pasaport kullanarak tedarik edilmiştir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması yönündeki temyiz itirazları reddedilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan da mahkumiyet kararı verilmiştir fakat bu karar yasaya aykırı görülmüştür ve bozulmuştur çünkü sanığın başkasının kimliğini kullanarak kendisini suçsuz göstermemesi söz konusu değildir. Mahkeme kararında TCK'nun 43/1. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nun 268. maddesi ile ilgili değinilmiştir.
21. Ceza Dairesi 2015/6109 E. , 2016/37 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/286069 MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 13/09/2012 NUMARASI : 2011/258 (E) ve 2012/646 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
1) Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede; Dosya içerisinde yer alan 15.03.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre, sanığın fotoğrafı kendisine, bilgileri ise ........ ait belge ile nüfus müdürlüğünden içerik itibariyle sahte nüfus cüzdanı aldığının ve yine bu kimliği kullanarak yetkili kurumdan içerik itibariyle sahte pasaport çıkardığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nun 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2) Sanık hakkında "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede; Sanık hakkında çeşitli suçlardan arama kaydının bulunduğu, olay tarihinde kolluk tarafından yapılan kimlik kontrolünde, sanığın üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ..... adına düzenlenmiş suça konu sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ve yapılan üst aramasında içerisinde kendi fotoğrafı bulunan ..... adına kayıtlı suça konu pasaportun bulunduğu, kolluk görevlilerinin sanığın kimliğinden şüphelenmesi üzerine parmak izi karşılaştırması yapılınca gerçek kimliğinin ortaya çıktığı somut olayda; sanığın daha önceden işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle aranmakta olduğu ve yakalanmamak amacıyla suça konu sahte kimliği ibraz ettiği ve dolayısıyla işlediği suç nedeniyle başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermesinin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyete karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.