2. Ceza Dairesi 2021/15501 E. , 2021/19821 K.
"İçtihat Metni"
Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 289/1-1. cümle, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırlmasına dair KASTAMONU 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2019/408 esas, 2021/116 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/04/2021 gün ve 94660652-105-37-5202-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2021 gün ve 2021/69109 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli kararı ile sanığın eşinin adına kayıtlı ancak sanık tarafından işletilen işyerinde yapılan haciz esnasında marketten haczedilen birtakım eşyanın yediemin olarak sanığa bırakılmasını takiben, icra dairesince haczedilen ve sanığa yediemin olarak bırakılan eşyaların teslim alınması için gidildiği sırada daha önce haczedilen eşyaların bir kısmının mevcut olmadığının tespit edildiği, sanıktan haczedilen ve kendisine yediemin olarak bırakılan eşyaları yediemin deposuna teslim etmesi istenmesine rağmen, sanığın yediemin deposuna haczedilen eşyaların tamamını teslim etmediği gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 22/06/2020 tarihli ve 2020/3980 esas, 2020/6069 karar sayılı ilamında yer alan "...dosyaya temin edilen...Haciz Tutanağı sayfasında sanığa yedieminlik görevinin hukuki ve cezai sorumluluğunun hatırlatıldığına ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı, ... muhtıra ve satış ilanı ekli mazbatanın tebliğ şerhi bilgilerinin yer aldığı arka sayfasının dosya kapsamına temin edilmemesi itibarıyla tebliğin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının belirlenemediği saptanmış olmakla;...haczedilen menkuller ile ilgili olarak sanığa yedieminlik görevinin hukuki ve cezai sorumluluğunun yöntemince ihtar olunup olunmadığı,...haczedilerek yediemine teslim edilen menkuller ile...Haciz Tutanağında mahallinde mevcut olduğu tespit edilen menkullerin karşılaştırması yapılarak..,eksik olan mahcuz mal bulunup bulunmadığı, muhtıra ve satış ilanı ekli tebliğ mazbatasının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususları belirlenmek suretiyle yüklenen suçun maddi unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğine göre hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken, eksik kovuşturma sonucu yazılı gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi..BOZULMASINA" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olay kapsamında, tanzim edilen haciz tutanağında sanığın yediemin olarak sadece imzasının mevcut olduğu, ancak Mahkemesince öncelikle haczedilen menkuller ile ilgili olarak sanığa yedieminlik görevinin hukuki ve cezai sorumluluğunun yöntemince ihtar olunup olunmadığı, ayrıca muhtıra ve satış ilanı ekli tebliğ mazbatasının sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği hususlarının tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde,
Kabule göre de, sanığın icra müdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunmayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzların kaybolmasına neden olduğunun tespiti halinde ise eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 289/3. maddesinde tanımlanan ve aynı Kanun"un 75. maddesi uyarınca önödemeye tâbi olan suçu oluşturması karşısında, mahkemece usulüne uygun önödeme bildirimi yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 289/1. maddesi uyarınca fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli kararı ile sanığın eşinin adına kayıtlı ancak sanık tarafından işletilen iş yerinde yapılan haciz esnasında marketten haczedilen birtakım eşyanın yediemin olarak sanığa bırakılmasını takiben, icra dairesince haczedilen ve sanığa yediemin olarak bırakılan eşyaların teslim alınması için gidildiği sırada daha önce haczedilen eşyaların bir kısmının mevcut olmadığının tespit edildiği, sanıktan haczedilen ve kendisine yediemin olarak bırakılan eşyaları yediemin deposuna teslim etmesi istenmesine rağmen, sanığın yediemin deposuna haczedilen eşyaların tamamını teslim etmediği gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Somut olay kapsamında, tanzim edilen haciz tutanağında sanığa yedieminlik görevinin hukuki ve cezai sorumluluğunun yöntemince ihtar olunduğu ancak muhtıra ve satış ilanı ekli tebliğ mazbatasının sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususu tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, sonucuna göre de; sanığın icra müdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunmayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzların kaybolmasına neden olduğunun tespiti halinde ise eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 289/3. maddesinde tanımlanan ve aynı Kanun"un 75. maddesi uyarınca ön ödemeye tâbi olan suçu oluşturması karşısında, mahkemece usulüne uygun ön ödeme bildirimi yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (KASTAMONU) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 26.01.2021 tarihli ve 2019/408 E., 2021/116 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 24/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.