Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14978
Karar No: 2020/4475
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/14978 Esas 2020/4475 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2019/14978 E.  ,  2020/4475 K.

    "İçtihat Metni"



    Sanıklar ... ve ...’in, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından TCK"nın 155/2, 52/2-4 ve 53. maddeleri ile aynı kanunun 207/1, 43/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmasına; sanık ...’nın ise özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 207/1, 43/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmasına dair...18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/01/2014 tarih ve 2011/125 esas, 2014/14 sayılı kararına yönelik sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ...’nın vaki temyiz istemi üzerine, onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/122705 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 11/07/2019 gün ve 2017/8123 Esas, 2019/7802 sayılı kararıyla mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
    6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanıklara atfedilen "özel belgede sahtecilik" suçuna yönelik işlemlerin en son işlem olan 01.05.2007 tarihli hisse devrine yönelik kararın 07.05.2007 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması ile suç tarihinin 07.05.2007 olarak kabulünün gerektiği ve bu suç yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi,
    Ayrıca, sanıklardan ... ile katılan ..."ın sigorta aracılık işlemlerini yapmak üzere 18.12.2000 tarihinde % 50 hissedarları oldukları...Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited şirketini kurdukları, şirket müdürü olarak sanık ..."ın tayin edildiği, katılanın...ilinde oturması nedeniyle şirket işlerinin sanık ... tarafından takibinin istenildiği, bu kapsamda sanık ..."ın 20.04.2002 tarihli kararla şirket sermayesini artırdığı, kendisine ait hisseyi katılanı bilgilendirmeden ve katılan yerine imza atarak 12.11.2003 tarihinde sanıklardan ..."e devrettiği, sanık ..."ın katılanı şirketin işlerinin iyi gitmediğini, kapatmak istediğini bildirerek işlerin takibi için ... adına vekaletname göndermesini istediği, bunun üzerine katılanın 14.02.2006 tarihli vekaletnameyi verdiği, sanık ..."in katılandan şirket ortağı olduğunu gizleyerek 14.02.2006 tarihli kararla katılanın yerine de imza atılmak suretiyle hisselerini ...isimli şahsa devrettiği, aynı gün şirket defterine işlenen kararlar ile şirket adının "Eray İnş. Hırdavat ve Metal San.Tic.Ltd. Şirketi" olarak değiştirilmesine ve yine şirket adresinin değiştirilmesine karar verildiği, şirket müdürlüğüne sanık ..."nın getirildiği, katılana ait hisselerin ise sanık ..."e verdiği vekaletname kullanılarak 14.03.2006 tarihli ... 7. Noterliğinin "Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi" ile sanık ..."ya devredildiği ve 01.05.2007 tarihli Şirketin yeni ismiyle alınan (1) numaralı kararı ile katılan ..."ın hisselerinin sanık ..."ya devredildiği, bu kararın 07.05.2007 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı olayla ilgili olarak düzenlenen Pendik Cumhuriyet Başsavcılığının 23/08/2011 tarih ve 2011/5558 Esas sayılı iddianamesinde, TCK"nın 204/1, 155/1 ve 53 maddeleri gereğince sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, ancak iddianamedeki tavsif ve anlatıma göre sanıklar hakkında "güveni kötüye kullanma veya hizmet nedeniyle güvenin kötüye kullanılması" suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı, iddianame anlatımının tamamen sahtecilik suçuna yönelik olduğu, sadece "Metin ile Deniz"in sahtecilik yaparken güveni kötüye kullandıkları anlaşıldığından" ibaresi kullanıldığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı, 15.11.2016 tarih ve 2016/14-335-419 sayılı kararları ile benzer nitelikteki birçok kararında da belirtildiği üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği, bu nedenle hizmet nedeniyle güvenin kötüye kullanılması suçundan açılan bir dava bulunmadığı
    Kabule göre;
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerektiği, somut olayda katılan ..."ın ... 7. Noterliğinin 5370 yevmiye nolu ve 14.02.2006 tarihli vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği sanık ..."in bu vekaletnameye istinaden katılan adına hareket ederek, katılanın şirketteki hissesini yine ... 7. Noterliğinin 14/03/2006 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Senedi ile diğer sanık ..." ya devrettiğine dair işlem yapmasında ve bilahare aynı konuda 01.05.2007 tarihinde şirket karar defterine katılanın hisselerini devir ettiğine dair karar almasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı ve bu nedenle "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın KABULÜNE,
    Dairemizin 11/07/2019 gün ve 2017/8123 Esas, 2019/7802 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    Sanıklar ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar Deniz ve Metin müdafileri ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklardan Metin ile katılan ...’ın, birlikte sigorta aracılık işi yapmak üzere Özegemen Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti’yi kurdukları, katılanın ...da ikamet etmesi nedeniyle şirketin işlerini şirket müdürü olarak sanık ..."ın yürüttüğü, ancak; sanık ..."ın katılanın haberi ve rızası olmaksızın 20/04/2002 tarihinde onun imzasını taklit ederek karar defterinde şirket sermayesinin artırılmasına yönelik karar alıp tescil ettirdiği, daha sonra sanık ..."in kendisine ait hisseyi sanık ...’e katılanın onayını almadan devrettiği ve katılanın imzasını taklit ederek karar defterine işlediği, daha sonra şirketin kapatılma ihtimalinin gündeme geldiği ve şirket hisselerinin sanık ...’in tanıdığı kişilere devrinin konuşulduğu, bu nedenle katılanın sanık ...’e 14/02/2006 tarihinde vekaletname verdiği, sanık ..."in ise, katılandan habersiz olarak kendisinin sanık ...’den aldığı hisseleri ...isimli bir şahsa devrettiği, burada da katılanın imzasını taklit edilerek karar defterinde karar alınıp tescil edildiği ve daha sonra Özegemen Ltd. Şti. olan şirket isminin Eray İnş. Hırdavat ve Metal Sanayi Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirildiği, bu işlemin de katılanın imzasının taklit edilerek gerçekleştiği ve yeni kurulan şirkete sanık ..."nın müdür yapıldığı, daha sonra aynı metotla şirket adresinin Kurtköy"den Tuzla"ya taşındığı ve bilahare sanık ..."in kendi hisselerini sanık ..."ya devrettiği, ayrıca katılana ait şirket hisselerinin de sanık ...’a devredildiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Sanıklara atfedilen "özel belgede sahtecilik" suçuna yönelik işlemlerin en son işlem olan 01/05/2007 tarihli hisse devrine yönelik kararın 07/05/2007 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması ile, suç tarihinin “07/05/2007” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik" suçunun kanunda gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının suç tarihi olan 07/05/2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
    Somut olayda, katılan ..."ın ... 7. Noterliğinin 5370 yevmiye nolu ve 14.02.2006 tarihli vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği sanık ..."in bu vekaletnameye istinaden katılan adına hareket ederek, katılanın şirketteki hissesini yine ... 7. Noterliğinin 14/03/2006 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Senedi ile diğer sanık ..." ya devrettiğine dair işlem yapmasında ve bilahare aynı konuda 01.05.2007 tarihinde şirket karar defterine katılanın hisselerini devir ettiğine dair karar almasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi