Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi vekili icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz olarak tebliğ edilen İİK.nun 89/1.ve 89/2.ihbarlarını 14.1.2010 tarihinde öğrendiklerini bildirerek ihbarların tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, haciz ihbarnamelerinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. ve Tüzüğün 28.maddelerine uygun tebliğ  edildikleri gerekçe yapılarak dosya üzerinde istemin reddine karar verilmiştir.
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Şikayetçi vekili, 15.1.2010 tarihli dilekçesinde usulsüz işlemi şikayet konusu yaptığına ve bu tarih dikkate alınarak şikayete konu işlemden daha önce haberdar olduğu tespit edilemediğine göre başvuru yasal 7 günlük sürededir.
Bu durumda mahkemece, taraflara duruşma günü tebliğ edilip yargılama yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istemin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda yazılı şekilde karara bağlanması isabetsizdir.
SONUÇ  : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.