15. Ceza Dairesi 2020/685 E. , 2020/4474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 35/2, 62, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğine ilişkin tebligat evrakında, evrakı kabul etmeyen ve muhattapla aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden kişinin yakınlık derecesinin belirtilmemesi karşısında, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek ve sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...’ın, 18/12/2008 günü katılan ..."ü telefonla arayarak kendisini asker arkadaşı ... olarak tanıttığı, teyzesinin köy evinde 16 kg altın bulduğunu, satabileceği bir tanıdığının olmadığını söyleyerek yardım istediği ve katılanı ...ya davet ettiği, katılanın işyerinden izin alamadığı için arkadaşları olan tanıklar ... ve ..."ı 21/12/2008 günü ...ya gönderdiği, temyiz dışı ... ve hakkında verilen mahkumiyet hükmü öncesinde kesinleşen ..."in tanıkları karşıladığı, ...n kendisini katılanın asker arkadaşı... olarak, ...ün de..."ün dayısı olarak tanıttığı, 2 adet gerçek altını numune olarak tanıklara verdikleri, altınların piyasada ticareti serbest olan gerçek altınlar olduğunu anlayan katılanın, 24/12/2008 günü tanıklarla birlikte ...ya gittiği, kendisini..."ün teyzeoğlu olarak tanıtan ve hakkındaki mahkumiyet hükmü daha önce kesinleşen...’ın, katılan ve tanıkları karşılayıp ...ün yanına götürdüğü, daha önce tanıklara numune veren ...n, asker arkadaşı... olmadığını katılanın anlamaması için..."ün annesinin hasta olduğundan hastanede olduğunu söyledikleri, ...ün elindeki kutuyu katılana uzatarak "Ben sana altınları vereyim, birlikte gidip parayı..."ün teyzesine verelim." dediği, katılanın altınlara bakmak için kutuyu aldığı sırada...’ın katılanın elinde bulunan ve içinde 40.000 TL olan zarfı alıp kaçtığı, katılanın da kutunun içinde üst kısmında altın görünümlü sarı metaller ve alt kısmında kum olan torba bulunduğunu görünce bağırmaya başladığı ve arkalarından koştuğu; ancak, şahısların yakında bulunan bir araca binerek uzaklaştıkları, sanık ...’ın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia edilen olayda;
Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemleri, bunların yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddeleri ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden, hangi tarihte, ne şekilde, sanığın hangi kasıtla, ne tür eylemleri katılana karşı sergilediği, dolandırıcılık suçuna teşebbüsün ne şekilde gerçekleştiği ve bunun delillerinin nelerden ibaret olduğu; diğer taraftan, ceza belirlenmesinde takdire esas alınan olgularla birlikte açıklanmadan gerekçesiz yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.