20. Hukuk Dairesi 2017/7881 E. , 2018/332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
....köyü 5 parsel sayılı 6180,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi vekili 23/08/2011 havale tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen tahdide dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman tahdit çalışması ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde çalışması olduğu, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırlarının dışında olduğu, 1960 tarihli memleket haritasında ise tamamının 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamında ve orman kadastro yönetmeliğinin 26. maddesine göre orman sayılan yerlerden olduğundan 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7/1 maddesi gereği orman sınırları içine alınması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki, HMK"nın 26. maddesinde yer alan (eski HUMK"nın 72. md) "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez." hükmü gereğince, eldeki davada Hazine tarafından açılmış bir dava bulunmadığı gibi davacı ... Yönetimi; dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ettiğine göre mahkemece bu yönde bir araştırma yapılarak, talep sonucunu aşmayacak şekilde karar vermelidir. Hükme esas Orman Mühendisi Bilirkişisi....ile Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi ...."nün müştereken tanzim ettikleri 04/12/2012 havale tarihli raporda 1975 yılında ... köyünde yapılan orman kadastrosu çalışmalarında 1 ila 6 nolu OTS noktaları ile yol devlet ormanı olarak sınırlandırılan ve kesinleşen ormanın sonradan yapılan tapulama çalışmaları sırasında bir kısmı Paşalar köyü mülki sınırları içinde kalmakla bu köyde yapılan tapulama çalışmaları sırasında Yol devlet ormanının bu köye isabet eden kısmının nazarı itibara alınmadığı, davaya konu 5 nolu parselin batı kısmının kısmen kesinleşen Yol devlet ormanı sınırları içinde kaldığı, 1960 tarihli memleket haritasında ise taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğu rapor edilmiş, rapor ekindeki çakıştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdit sınırları içinde gösterildiği anlaşılmıştır.
Temyiz incelemesi sırasında dosya kapsamında çekişmeli taşınmazın bulunduğu Paşalar Köyünde yapılan orman kadastrosuna ilişkin bilgi ve belgelerin yer almadığı, ... Köyünde yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ve 2. madde uygulamalarına ilişkin evrakların ise tamamının yer almadığının tespiti üzerine 16.01.2014, 20.01.2016 ve 10.04.2017 günlü iade kararları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu Paşalar köyünde 3116, 6831, 1744, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlara göre orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa buna ve ... köyünde yapıldığı anlaşılan orman tahdidi ve 2. madde uygulamalarına ilişkin ayrı ayrı işe başlama, çalışma, işi bitirme tutanakları ile sonuçlarının askı ilan tutanağının ve tahdit haritasının orjinalinden çekilmiş fotokopi örneği ile ... köyünde yapılan orman kadastrosunun ve 2. madde uygulamalarının çekişmeli taşınmazın bulunduğu Paşalar Köyünde ilân edilip edilmediği ve ... köyü ile ... ve Paşalar köylerinin birleşik köy olup olmadığı, birbirlerinden ayrılıp ayrılmadığı, ayrılmış ise hangi tarihte ayrıldığına ilişkin evrakların dosya içerisine konulması istenmesine rağmen eksiklik bir türlü giderilmemiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtığına göre taşınmazın tahdit haritasındaki konumunun tespit edilmesi gerekli olup dosya kapsamına Paşalar ve ... köylerinde yapılan tüm çalışma evrakları ve tahdit haritalarının eksiksiz olarak getirilmediği, ... Köyünde yapılan orman kadastrosu ve 2. madde uygulamalarının çekişmeli taşınmazın bulunduğu Paşalar Köyünde ilân edilip edilmediği ve ... (eski ismi ile ...) köyü ile Paşalar köylerinin birleşik köy olup olmadığı, birbirlerinden ayrılıp ayrılmadığı, ayrılmış ise hangi tarihte ayrıldığına ilişkin bilgi ve belgeler getirilmediği için hükme esas raporun içeriği denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu, Paşalar ile komşu ... köyünde yapıldığı anlaşılan orman tahdidi aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri ve yörede yapılan ilk orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örneklerinin getirtilerek dosya içerisine konulması, ... köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarının Paşalar köyünde ilân edilip edilmediği hususunun açık ve net olarak belirlenmesi ve ilân tutanaklarının getirtilmesi, ... (eski ismi ile ...) köyü ile Paşalar köylerinin birleşik köy olup olmadığı, birbirlerinden ayrılıp ayrılmadığı, ayrılmış ise hangi tarihte ayrıldığının sorulması sonrasında, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B
madde uygulaması işlemi ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulaması haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, özellikle hükme dayanak alınan raporlarda çekişmeli taşınmazın kısmen Yol Devlet Ormanı içinde kaldığı belirtilmiş olduğuna göre çalışma tutanakları incelenmek suretiyle, Yol Devlet Ormanının hangi köyün orman kadastro sınırları içinde kaldığı net olarak belirlenmeli, oluşacak sonucu göre davacı ... Yönetiminin talep sonucunu aşmayacak şekilde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.