19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3687 Karar No: 2018/5383 Karar Tarihi: 31.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3687 Esas 2018/5383 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı taraf, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını iddia etmiş ve davacının protokolün TBK’nun aradığı şekil ve ehliyet koşullarını taşımadığını belirterek davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkeme, delilleri ve bilirkişi raporunu dikkate alarak, borç tasfiye protokolünün kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve kefalet sözleşmesi olarak da gerekli şekil şartlarını taşımadığını belirlemiş ve davacının talebinden vazgeçilmesine karar vermiştir. Kanun maddesi olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 198/1 maddesi kullanılmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2017/3687 E. , 2018/5383 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen dava davacısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av...’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve 11/05/2017 günlü geri çevirme kararından sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile dava dışı... San. Tic. Ltd.Şti. ve ... İnş. Elekt. Tur. Yaz. A.Ş. arasında imzalanan borç tasfiye protokolünü davalının garantör sıfatı ile imzaladığını, anılan sözleşme uyarınca dava dışı ... A.Ş. lehine düzenlenen ve dava dışı ... A.Ş. tarafından nakde dönüştürülen teminat mektubu bedelinin alıcı müvekkili tarafından ödenmesine müteakip bu bedelin davalı garantörce 4 eşit taksitte müvekkiline geri ödeneceğinin hüküm altına alındığını, 25/02/2015 tarihli 64.250,00 TL’lik ilk taksidin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/4240 Es. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe kısmi itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, görev itirazında bulunmuş, davanın ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, sözü edilen protokolün TBK’nun aradığı şekil ve ehliyet koşullarını taşımadığını belirterek davanın esastan reddi ile davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, aynı olay ve hukuki sebeplere dayalı olarak davalı tarafından 25/03/2015 tarihli 64.250,00 TL’lik ikinci taksidin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/5715 Es. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinin TBK’nun aradığı şekil ve ehliyet koşullarını taşımadığından geçersiz olduğunu, davacı tarafça borcun ödendiğine dair bir belgenin dosyaya ibraz edilmediğini belirterek davanın reddi ile davalının % 20 kötü niyeti tazminatına mahkum edilmesine ve dosyanın ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/234 Es. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, her ne kadar taraflar arasındaki borç tasfiye protokolü davalı tarafından garantör olarak imzalanmış ise de, esasen bu belgenin ... sözleşmesi niteliğinde olmayıp kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve kefalet sözleşmesi olarak da gerekli şekil şartlarını taşımadığı, bu durumda davacının borç tasfiye protokolüne dayanarak davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm asıl ve birleşen davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleşen dosya davalısı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak asıl ve birleşen dosya davalısına ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.