Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/8-16
Karar No: 2013/527

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/8-16 Esas 2013/527 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık M.E.'nin evinde yapılan aramada ruhsatsız bir tabanca bulunduğu ve sanığın savunmasında tabancanın babasından kaldığını söylediği ancak taşıdığına dair herhangi bir delil olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda sanığın sadece bir adet tabanca bulundurmak suçunu işlediği ve bu suça bakma ve kanıtları değerlendirme görevinin sulh ceza mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. Özel Daire'nin yargılamaya devam edilmesi yönündeki kararının isabetsiz olduğu belirtilerek itirazın kabul edildiği ve dosyanın esastan incelenmek üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği belirtilmiştir.
6136 sayılı Kanun: Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun
13/1: Ateşli silah taşıma veya bulundurma ruhsatı olmadığı halde, ruhsat almadan önceki süre içinde veya ruhsat süresi içinde taşıyan veya bulunduran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
13/3: Ateşli silahların, mermilerin, fişeklerin, gaz veya balistik gazlarının, patlayıcı maddelerin, kimyasal veya biyolojik silahların, bunlardan yapılmış aletlerin veya
Ceza Genel Kurulu         2013/8-16 E.  ,  2013/527 K.

    "İçtihat Metni"

     İtirazname :2009/93152
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : KORGAN Asliye Ceza
    Günü : 18.11.2008
    Sayısı : 85-195

    6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık M.E.’nın aynı Kanunun 13/1 ve TCK’nun 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Korgan Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.11.2008 gün ve 85-195 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 03.05.2012 gün ve 2062-15223 sayı ile;
    "İddianamedeki anlatıma ve dosya kapsamına göre sanığın, evinde yapılan aramada ruhsatsız tabanca bulunduğu, sanığın savunmasında babasından kaldığını beyan ettiği söz konusu tabancayı taşıdığına ilişkin herhangi bir delilin de bulunmadığı değerlendirildiğinde, ikametinde bir adet tabanca bulundurmaktan ibaret eyleminin kanıtlandığı takdirde 6136 sayılı Yasanın 13/3. maddesindeki suçu oluşturabileceği ve bu suça bakma ve kanıtları değerlendirme görevinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 10. maddesi uyarınca sulh ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamlı yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.06.2012 gün ve 93152 sayı ile;
    "...Sanık hakkında, suça konu tabanca, şarjör ve mermileri ruhsatsız olarak bulundurup taşıdığı iddiasıyla 6136 sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. İddianamede suça konu silahın sanık tarafından taşındığı açıkça ifade ve iddia konusu edilmiştir. Dolayısıyla kamu davasının yetkili ve görevli asliye ceza mahkemesine açılmasında yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
    Eylemin iddianamede nitelendirilen suç dışında başka bir suçu oluşturması halinde değişen suç vasfı üst dereceli bir mahkemenin görev alanına girmediği takdirde mahkemece 5271 sayılı CMK.nun 226. maddesi uyarınca sanığa veya var ise müdafiine ek savunma hakkı tanınarak aynı Kanunun 223. maddesi kapsamında bir hüküm verilmesi mümkündür...
    5271 sayılı CMK.nun 6. maddesine göre de, işin esasına giren Asliye Ceza Mahkemesinin, eylemin 6136 sayılı Kanunun 13/3 madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle dosyayı görevsizlik kararı vererek alt dereceli Sulh Ceza Mahkemesine göndermesi yasal olarak mümkün değildir" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 05.12.2012 gün ve 27241-37142 sayı ile; itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanığın 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 6136 sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılan sanık hakkında, eylemin aynı maddenin 3. fıkrasında yazılı suçu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın alt dereceli mahkemeye gönderilmesinin mümkün olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından; iddianamede olayın "şüphelinin savunmasının genel hayat tecrübelerine ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı, şüphelinin 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliği haiz olan tabancayı taşıdığı ve bulundurduğu, söz konusu tabancanın ruhsatının olmadığı, bu suretle üzerine atılı suçu işlediği" şeklinde anlatıldığı, sevk maddesinin de 6136 sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrası olarak gösterildiği,
    Suçlamayı kabul etmeyen sanığın, suça konu tabancanın babasından kaldığını ve evinin çatısında bulunduğunu ifade ettiği,
    Yapılan yargılama sonucunda sanığın 6136  sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5235 sayılı Kanunun 10 ve 11. maddelerinde sulh ceza mahkemesi ve asliye ceza mahkemelerinin görevleri belirlenmiştir. Buna göre;
    "Sulh Ceza Mahkemesinin görevi,
     Madde 10 - Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adlî para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adlî para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanması, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir.
    Asliye Ceza Mahkemesinin görevi,
     Madde 11 - Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır" şeklindedir.
    5271 sayılı CMK’nun 6. maddesinde de mahkemelerin görevsizlik kararı veremeyeceği hal belirlenmiştir. Buna göre; "Duruşmada suçun hukukî niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya alt dereceli mahkemeye gönderilemez" hükmü getirilmiştir.
    Ceza Genel Kurulunun 09.10.2007 gün ve 44-200 sayılı kararında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK"nun 170. maddesi gereğince kamu davası açma görevi Cumhuriyet savcısına aittir. Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame konusu fiilin, iddianamede nitelendirilen suçu oluşturmayıp, başka bir suçu oluşturması, diğer bir deyişle suçun hukuki nitelendirmesinin değişmesi ve değişen bu niteliğin mahkemenin görev alanında veya alt dereceli mahkemenin görev alanında yer alan bir suçu oluşturması halinde, mahkemece 5271 sayılı Kanunun 226. maddesi uyarınca sanığa veya varsa müdafiine ek savunma hakkı tanınmak suretiyle aynı kanunun 223. maddesinde belirtilen hüküm veya hükümlerin verilmesi, değişen niteliğin mahkemenin görevini aşması halinde ise, kanunun 5. maddesi uyarınca görevsizlik kararıyla işin görevli mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Suça konu silahın hakkında yakalama emri bulunan sanığın evinde yapılan arama sırasında, çatıda saklanmış olarak yakalanan sanığın yakınında bir yerde ve açıkta ele geçirilmesi karşısında 6136 sayılı Kanunun 13/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle asliye ceza mahkemesine kamu davası açılmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi, 5271 sayılı CMK’nun 6. maddesinin açık hükmü karşısında, işin esasına giren asliye ceza mahkemesince sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun 13/3.  madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle dosyanın görevsizlik kararı verilerek alt dereceli sulh ceza mahkemesine gönderilmesine de yasal imkan bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Genel Kurul Üyesi; "itirazın reddine karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşıoy kullanmışlardır.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 03.05.2012 gün ve 2062-15223  sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Dosyanın esastan incelenmek üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesi için, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.11.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi