Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/28
Karar No: 2021/1898
Karar Tarihi: 26.05.2021

Danıştay 13. Daire 2021/28 Esas 2021/1898 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/28
Karar No:2021/1898

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Nakliyat Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığından bahisle lisans kapsamındaki faaliyetlerinin 30 gün süreyle durdurulmasına ve 91.907,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 31/10/2017 tarihinde yapılan denetimde "istasyonda sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmaması" fiili nedeniyle … tarih ve … sayılı yazıyla davacıdan savunmasının istenildiği, savunma istem yazısının 19/12/2018 tarihinde "adreste evrak almaya yetkili ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden …'a tebliğ edildiği" şerhiyle davacının daimi işçisine tebliğ edildiği, süresi içerisinde yazılı savunma dilekçesi verilmediği kabul edilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, 25/06/2019 tarihli ara kararı ile davalı idareden ve davacıdan "davacı tarafından aykırılığın giderildiğine ilişkin herhangi bir bilgi-belge sunulup sunulmadığının sorulması" üzerine 10/07/2019 tarihinde kayıtlara giren davacının cevap dilekçesinde, savunma istenilmiş olsa idi sorumlu müdür belgesinin, sorumlu müdür tip sözleşmesinin ve sorumlu müdürün 10/10/2017'de göreve başladığını gösteren SGK kaydının, davalı idareye sunulmuş olacağının beyan edildiği; davalı idarenin 10/07/2019 tarihli cevap yazısında ise, mevzuata aykırı duruma son verildiğinden durdurma yaptırımının uygulanamadığı belirtildiğinden, dava konusu Kurul kararının davacının lisans kapsamındaki faaliyetlerinin 30 gün süreyle durdurulmasına ilişkin kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığı;
Davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin kısım yönünden ise, dava konusu Kurul kararı alınmadan önce usûlüne uygun şekilde savunma istem yazısının tebliğ edilmesinin gerektiği, ayrıca memur veya müstahdemlere yapılacak tebligatlarda 7201 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca tebligatın muhatabın işyerinde bulunamaması nedeniyle bu kişilere yapıldığının belirtilmesinin zorunlu olduğu, savunma istem yazısının usûlüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu, savunma istem yazısının usule aykırı olarak tebliğ edilmesi nedeniyle idarî para cezası uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık konusu Kurul kararında bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu Kurul kararının lisans kapsamındaki faaliyetlerin 30 gün süreyle durdurulmasına ilişkin kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tebliğ yapılan kişinin şirket çalışanı olduğu, şirket yetkilisinin iş yerinde bulunmadığının açıkça ifade edilmesinin zorunlu olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, mevzuata aykırı hareket etmedikleri belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda 31/10/2017 tarihinde yapılan denetimde sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığının tespit edildiğinden bahisle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından lisans kapsamındaki faaliyetlerinin 30 gün süreyle durdurulmasına ve 91.907,00-TL idarî para cezası verilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesinde, "Hükmî şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticarî mümessiline yapılan tebliğ muteberdir."; "Hükmî şahısların memur veya müstahdemlerine tebligat" başlıklı 13. maddesinde, "Hükmî şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir hâlde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerine yapılır." kuralına yer verilmiş; "Usulüne aykırı tebliğin hükmü" başlıklı 32. maddesinde ise, tebliğ usûlüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı kurala bağlanmıştır.
25/01/2012 tarih ve 28184 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in "Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat" başlıklı 21. maddesinde, "Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir hâlde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibarıyla tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. Bu kişilerin de bulunmaması hâlinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır."; "Muhatabın geçici olarak başka yere gitmesi" başlıklı 29. maddesinde, "21, 22, 23, 25, 26 ve 27'nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar." kuralı yer almıştır.

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
1.Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, idarî para cezası yönünden dava konusu işlemin iptaline yönelik Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının incelenmesi;
Aktarılan mevzuatın değerlendirilmesinden, tebliğ yapılacak kimse Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren bir şirket ise tebligatın, bu şirketin yetkili temsilcisine, yetkilinin tebliğ yapılacak adreste bulunamaması ya da evrakı alacak durumda olmaması hâlinde ise, iş yerinde bulunan diğer kişilere ve çalışanlarına yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlığa konu olayda, savunma istem yazısının 19/12/2018 tarihinde ''adreste evrak almaya yetkili ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden …'a tebliğ edildiği'' şerhiyle davacı şirkete tebliğ edildiği, dava dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğuna yada … isimli şahsın evrak almaya yetkili kişi olmadığına dair bir iddiaya yer verilmediği, Mahkeme'nin 25/06/2019 tarihli ara kararına yönelik olarak verilen ve 16/07/2019 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren davacı şirketin ara karara cevap yazısında, kendilerine savunma istem yazısının tebliğ edilmediği, sadece soruşturma raporunun tebliğ edildiği belirtilmekte ise de, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden soruşturma raporunun savunma istem yazısının ekinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, savunma istem yazısı ve soruşturma raporunun tebliğine ilişkin 19/12/2018 tarihli tebligat alındısında, tebligatı alan … isimli kişinin "evrak almaya yetkili olduğu" şerhinin bulunması ve soruşturma raporunun savunma istem yazısı ile birlikte (ekinde) tebliğ edilmiş olması karşısında, tebligatın usûlsüz olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5307 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan "sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmaması" fiilinin ihtara tâbi fiiller arasında sayıldığı hususunun da göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır.
2.Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, geçici durdurma yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının incelenmesi;
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından Mahkemeye verilen 31/05/2019 tarihli birinci savunma dilekçesinde, mevzuata aykırılığın devam etmesi sebebiyle geçici durdurma işleminin kaldırılmadığının belirtildiği, ancak, Mahkeme'nin 25/06/2019 tarihli ara kararına yönelik olarak verilen 09/07/2019 tarihli cevap dilekçesinde, mevzuata aykırılığa son verildiğinden geçici durdurma yaptırımının uygulanmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, geçici durdurma yaptırımının fiilen uygulanıp uygulanmadığı hususunda davalı idarenin beyanları arasında ortaya çıkan çelişkinin giderilmesini teminen herhangi bir araştırma yapılmaksızın, doğrudan geçici durdurma yaptırımının uygulanmadığı kabulüyle verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, yeniden yapılacak yargılama sonucunda geçici durdurma yaptırımının uygulanmadığı sonucuna ulaşılması hâlinde de yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen dava konusu işlemin iptaline, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 26/05/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi