Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4259 Esas 2018/862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4259
Karar No: 2018/862
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4259 Esas 2018/862 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/4259 E.  ,  2018/862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul barosuna kayıtlı avukat olduğunu, Pendik"te bir sitede kullanmadığı bir dairesinin bulunduğunu, davalının bu sitedeki yalıtım işlerini yaparken aralarında anlaşma olmamasına rağmen davacının dairesinin yalıtım işlerini de yaptığını ve dairenin davalının işçileri tarafından kullanıldığını, olay tarihinde davacıyı işyerinden arayan davalının davacıya karşı hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini, bu nedenle ceza mahkemesinde yargılanarak mahkum olduğunu, bu şekilde müvekkilinin kişilik haklarının ağır şekilde ihlal edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davalının telefon ile hakaret ve tehdit eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.818 sayılı BK 49. maddesi (Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olan olayda; olay tarihi, oluş şekli, tarafların sıfatları, ifadelerin ağırlığı ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.