17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3603 Karar No: 2014/7780 Karar Tarihi: 16.05.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/3603 Esas 2014/7780 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tüketici Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasında görevsizlik kararları verildiği için yargı yerinin belirlenmesi için karar verildi. Davacılar, özel sağlık kuruluşunda yapılan hatalı doğum nedeniyle bebeğin ölmesiyle ilgili tazminat talep ettiler. Mahkeme vekalet sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağına ve uyuşmazlığın genel görevli mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğine karar verdi. Kanun maddeleri olarak Borçlar Kanunu'nun 502. maddesi ile tüketici yasasının uygulanamayacağı belirtildi.
17. Hukuk Dairesi 2014/3603 E. , 2014/7780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasında ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, davalı özel sağlık kuruluşunda yapılan doğumun hatalı olması nedeniyle bebeğin vefat etmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının tüketici davalının ise hizmet sunucusu olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasında vekalet sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı ve uyuşmazlığın genel görevli mahkemelerde çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, doğumun hatalı yaptırılması ve davalıların kurulu davranışı nedeniyle doğan bebeğin vefat ettiğini, çocuğun desteğinden yoksun kaldıklarını ve maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek eldeki davayı açmıştır. B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2,Sevinç Matbaası, Ankara 1977, sayfa: 176 ve devamı; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.) Somut olayda, davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümlerinin uygulanması ve doğal olarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tüketici yasası ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. Ve 22. maddeleri gereğince ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.