23. Hukuk Dairesi 2016/5246 E. , 2019/4068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı şirket temsilcisi tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan takibin haksız itiraz üzerine durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra-inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında doğrudan iş ilişkisi bulunmadığını, davacının iş ilişkisi içerisinde bulunduğu dava dışı ... Yapı Denetim Firmasının Bakanlık kararı ile kapatılması sonucu yapı denetim hizmetinin müvekkili firmaya verildiğini, kapatılan firma ile müvekkili arasında organik bağ bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, dolayısıyla da davacının, kapanan dava dışı şirketten olan alacağını müvekkilinden isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının usulünce tutulan 2011, 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 144.312,90 TL alacağının bulunduğunun, usulünce düzenlenen davalı defterlerine göre ise davacının, davalıdan herhangi bir alacağının olmadığının tepit edildiği her ne kadar davalı taraf davacı şirket ile doğrudan iş ilişkisi bulunmadığını savunmuş ise de davacının davalıya 2011 ve 2012 yıllarında iş karşılığı toplam 175.348 TLlik fatura keşide ettiği ve davalının da iş bu faturalar ile fatura muhteviyatı işleri teslim aldığının davalının ticari defter kayıtlarına göre sabit olduğu ve defterlerinde kayıtlı olan 175.348 TL.lik ödemenin davalının belgelendirmesi gerektiği halde ispat külfetini yerine getiremediğinden davacının davalı şirkete labaratuvar hizmeti vermiş ve bu hizmetin karşılığı olarak hak etmiş olduğu ücretleri faturalandırmış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket temsilcisi temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket temsilcisinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İİK"nın 67. maddesi uyarınca takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına resen bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün birinci bendinin dördüncü paragrafında yazılı "toplam alacak olan 68.310,54 TL"nin" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “asıl alacak olan 56.061,80 TL"nin” ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına, kararın bu şekilde resen DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.