Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30525
Karar No: 2020/3501
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/30525 Esas 2020/3501 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/30525 E.  ,  2020/3501 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde, 03.08.2006 tarihinde rehber öğretmen olarak işe başladığını, 08.08.2014 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin ödenmeyen işçilik alacakları ve prime esas kazancın eksik bildirilmesi nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini, kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının çalıştığı tüm döneme ilişkin sosyal güvenlik primlerinin imzalı ücret bordrolarına uygun şekilde ödendiğini, davacının haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını, davacının taleplerinin gerçek dışı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
    Somut olayda, davacı davalı dershanede 03.08.2006–08.08.2014 tarihleri arasında rehber öğretmen olarak çalışmış olup; fesih tarihindeki net maaşının 2.250,00 TL, brüt ise 3.300,00 TL olduğunu, kendisine yaklaşık olarak 2006 yılında net 1250,00 TL, 2007 yılında net 1.500,00 TL, 2008 yılında netb 1.650,00 TL, 2009 yılında net 1.650,00 TL, 2010 yılında net 1.700,00 TL, 2011 yılında net 1.850,00 TL, 2012 yılında net 2.100,00 TL ücret ödenmiş olmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumuna 2006-2012 yılları arasındaki kazançlarının çok düşükl beyan edildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise cevap dilekçesinde davacının son maaşının 2.250,00 TL olduğunu, davacının dönem ücretlerinin imzalı ücret bordrolarına uygun şekilde sosyal güvenlik kurumuna bildirildiğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında dosyada yer alan ücret bordroları esas alınmıştır. Davacının son dönem ücreti hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, davacı iddiası 2006-2012 yılları arasındaki primlerinin gerçek ücret üzerinden bildirilmediği ve bu döneme ilişkin ücret bordrolarının gerçeği yansıtmadığı yönündedir. Her ne kadar mahkemece hükme esas raporda, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında, sosyal güvenlik kayıtları ile uyumlu olan ücret bordroları esas alınmış ise de, dosya içerisindeki hesaplamaya esas alınan ücret bordroları imzasız olup; davacı iddiası, dosya içerisinde yer alan 31.08.2006 tanzim tarihli 01.09.2006-31.08.2007 yürürlük tarihli iş sözleşmeleri ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının 2006 ve 2007 yılları arasındaki ücretinin bu tarihlere iilişkin belirli iş sözleşmesinde belirtildiği şekilde brüt 1.250,00 TL olduğu, 2008 yılına ilişkin ücretinin kayıtlarda belirtilenden farklı olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığından davacının bu döneme ilişkin ücretinin işveren kayıtlarından farklı olduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamamış kabul edilmesi gerektiği, 2009 ve 2012 yılları arasındaki ücretinin ise davacı iddiası gibi 2009 yılında net 1.650,00 TL, 2010 yılında net 1.700,00 TL, 2011 yılında net 1.850,00 TL, 2012 yılında net 2.100,00 TL olduğu kabul edilmek suretiyle davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma süresinin hesaplanmasında davacının günde bir saat yemek molasının yanı sıra, davalı işyerinin dershane olması nedeniyle teneffüslerde 10 dakika çay molası kullandığı, en az altı defa teneffüs verildiği kabulü ile bir saat de çay molası kullandığı, böylelikle günlük ara dinlenmesinin iki saat olduğu kabul edilmiş ise de, davacı tanıkları çay molası olmadığını, yalnızca yemek molası kullandıklarını beyan etmiş olup, davacı rehber öğretmeni olarak görev yaptığından işin niteliği gereği de teneffüslerde ara dinlenme kabulü hatalı olup, ara dinlenme süresinin bir saat olduğu kabul edilerek fazla çalışma süresinin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi