15. Ceza Dairesi 2018/9142 E. , 2020/4465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : 1- Görevi kötüye kullanma ve ... Asliye Hukuk
Mahkemesi"nin 2013/19 değişik iş sayısına kaydını
açtığı dava ile ilgili üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraaat
2- TCK"nın 155/2, 62, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Ankara Barosuna kayıtlı avukat olan sanık ..."ın, tespit isteyen katılan vekili sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/19 değişik iş sayısına kayden açtığı davada, yalnızca 733,85 TL yargılama gideri ödediği halde, masraf adı altında katılandan tarihsiz belge karşılığında 1.250 TL aldığı, ayrıca alacak davası açmak üzere katılanın vekilliğini üstlenerek, 25/02/2013 tarihli avukatlık ücret sözleşmesine istinaden 27/02/2013 tarihli makbuz karşılığında masraflara mahsuben 1.340 TL ve aynı tarihli banka dekontu karşılığında da vekalet ücretine mahsuben 2.984 TL olmak üzere toplam 4.304 TL aldığı halde, gereğine tevessül etmediği gibi, aldığı paranın sadece 1.240 TL"sini iade edip kalan kısmını uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda;
1- Sanık hakkında görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanığın, katılan vekili sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 2013/19 değişik iş sayılı tespit dosyası ile açılan davada verilen masraf ve vekalet ücreti yönünden bir kısım paranın iade edilmediğinden bahisle TCK"nın 155/2. maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiş ise de, açılan tespit dosyası içinde sanığın almış olduğu masraf ve vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğu, herhangi bir fazla miktarın uhdede tutulmadığı ve iadesi gereken bir miktarın olmadığı, hatta ufak küsüratların dahi açılacak alacak davasından katılan tarafından tenkis edildiği, bu nedenle atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı; görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin olarak ise, öncelikle sanığın, katılan vekili sıfatıyla açacağı alacak davasının açılmasına ilişkin sözleşmenin yapılmasının akabinde, taraflar arasında davanın açılıp açılmayacağı ile ilgili bir diyalog bulunduğu, aynı zamanda davanın açılmasından önce sanık tarafından karşı tarafa ihtarnamenin dahi çekildiği; ancak, katılan ve sanık arasındaki işin iadesi, istifa ve azle ilişkin görüşmeler yapıldığı anlaşılmakla ve paranın sanık tarafından iadesi için kısa bir süre sonra azil ile birlikte icraya verilmesi de nazara alındığında; sanığın eyleminde TCK"nın 257. maddesinde belirtilen manevi unsur olan kasıt unsurunun oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında atılı suçlar nedeniyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığa atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güvei kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ve TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.