19. Hukuk Dairesi 2018/615 E. , 2018/5366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek.Av. ...’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan toplam 370.500 TL nakit ödeme yaparak 6 adet traktör satın aldığını, davalının traktörlerden 3 tanesini teslim etmediğini, teslim edilemeyen traktör bedelinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itiraz etmesiyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, anlaşmaya göre 3 adet traktörün davacıya teslim edildiğini, geriye kalan 3 traktörün ise yılbaşına kadar tesliminin kararlaştırıldığını, traktörlerin teslim alınması hususu davacıya ihtar edilmesine rağmen tesellümden imtina ettiğini, takibin haksız olduğunu savunarak, davanın reddi ile satışa konu 3 adet traktör için tevdi mahali tayin edilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava sözleşmeden dönme sebebiyle satış bedelinin iadesine yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının satış bedelini nakden ödeyerek davalıdan 6 adet traktör satın aldığı, 3 adet traktörün teslim edildiği, kalan üç traktörün davacıya teslim edilmediği konularında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın sözleşmenin belirli süreli olarak yapılıp yapılmadığına ilişkin olduğu, davacı teslim konusunda ileri vade kararlaştırılmadığına yönelik iddiasını ispat edecek delil sunamadığı gibi davalıyı temerrüde düşürdüğüne yönelik ihtara da rastlanılmadığı, Aralık ayında traktörlerin acil teslimini gerektirecek ihtiyaç bulunmadığı da gözetildiğinde sözleşmenin belirli vadeli olarak yapıldığının kabulü gerektiği, mevcut delil durumuna göre davacının temerrütten doğan hakları kullanamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2017 gün 2016/5550 ES-2017/1033 Karar sayılı ilamı ile “taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı TBK"nın 207/2 md"si uyarınca ; sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Buna göre aslolan peşin satış olup davalı 3 adet traktörün Aralık ayında teslim edileceğinin kararlaştığı yönündeki savunmasını yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, asıl olanın peşin satış olup davalı 3 adet traktörün Aralık ayında teslim edileceğinin kararlaştığı yönündeki savunmasını yazılı delillerle kanıtlaması gerekeceği, dosya kapsamında bu yönde bir delilin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma üzerine dosya esasa kaydedilip taraf vekillerine bozmaya karşı diyeceklerini söylemek üzere 13/12/2017 tarihli celseye çağrılmışlardır. Davalı vekili bu celse için mazeret dilekçesi göndermiş mahkemece davalı vekilinin mazereti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermeden usul ekonomisinden bahisle yargılamaya devam edilerek bozmaya uyma kararı verilmiş ve hüküm kurulmuştur. Mahkemece öncelikle davalının mazeretinin yerinde olup olmadığı hususunda karşı taraf vekillerinin de görüşü alındıktan sonra bir karar verilmelidir. Ayrıca bozmaya karşı da davalı vekilinin görüşü alınmalı HMK 186. maddesi gereğince de sözlü yargılama için gün tayin edilmelidir. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmemesi davalının hukuki dinlenilme hakkının ve temel usul kurallarının ihlali sonucunu doğurmuş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, bozma gerekçesine göre şimdilik davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı lehine takdir edilen 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.