Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3927
Karar No: 2019/4341
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3927 Esas 2019/4341 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/3927 E.  ,  2019/4341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

    Dava, 5510 sayılı yasanın 4/a ve 4/b maddesi kapsamında çalışmalarından dolayı 4/b üzerinden aylık bağlandığını, 1479 sayılı kanun kapsamında çalışmaya başlama tarihinin 29/07/1988 olduğunu, yaş tahsisine ilişkin kararın tarihinin ise 15/08/1979 olduğunu, 1479 sayılı yasanın 66.maddesine göre 1479 sayılı kanuna tabi çalışmaya başladığı 29/07/1988 tarihinde nüfus kütüğündeki doğum tarihinin 16/03/1960 olduğunu beyanla, maaşının durdurulması ve prim borç tahakkuk işleminin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 1975 yılında 4/a sigortalısı olarak çalışmaya başladığını, çalışmaya başladığı tarihte doğum tarihinin 16/03/1962 olduğunu, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 15/08/1979 tarih 1979/978E., 1979/711K. sayılı kararından davacının doğum tarihinin 16/03/1960 olarak tashih edildiğinin anlaşıldığını, 1479 sayılı yasanın 66. maddesine göre bu kanuna tabi olarak çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas tutulması gerektiğinin hüküm altına alınmış olduğunu, Anayasa Mahkemesi"nin bu düzenlemeye ilişkin kararında da iptal talebini reddettiğini, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine ve % 10 haksız çıkma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince ; “.... davacının terkin tarihinin 16/03/2004 tarihinden 16/03/2006 tarihine çıkartılması sonrası davacı adına 720 gün (24 ay) prim borcunun tahakkuk ettiği, 5510 sayılı yasanın geçici 63. Maddesi kapsamında 12 aydan fazla prim borcu olduğundan davacının sigortalılık süresinin prim borcunun ödendiği son ay olan 2004/Mart dönemi itibariyle durdurulması, bu itibarla davacı adına tahakkuk ettirilmiş prim borcunun iptali ile davacıya aylık bağlanmış olan 01/04/2004 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tespitine” gerekçesiyle
    “Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
    Davalı SGK" nın davacının tahsis işlemleri esnasında 16/03/1962 tarihini esas alacağına ilişkin yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunun TESPİTİNE,
    Davacı ... Türkcen"in 01/04/2004 tarihi itibariyle aylık bağlanması gerektiğinin TESPİTİNE ve ödenmeyen maaşların ödenmesi gereken her ay baz alınarak yasal faizi ile davacıya verilmesi gerektiğinin TESPİTİNE,
    Davalı SGK tarafından davacı lehine tahakkuk ettirilmiş prim borcunun hukuka aykırı olduğunun, bu nedenle iptali gerektiğinin TESPİTİNE,
    Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı Kurum vekili; Davacının Kurum kayıtlarında 01/07/1975 tarihinde 4/a kapsamında çalışmaya başladıktan sonra 1979 tarihinde yaş tashihi yaptırdığını, ancak kanun gereği ilk işe giriş tarihinden sonra yapılan yaş tahsisleri tahsis işlemlerinde dikkate alınmadığından davacının doğum tarihi 16/03/1962 olarak dikkate alındığını, emeklilik tarihinin 44 yaşını dolduruğu 26/03/2016 tarih ve 14530337 sayılı yazıyla davacıya bildirildiğini, 1479 Sayılı Kanun Yaş başlıklı 66. Maddesinde ve 5510 Sayılı Kanunun Yaş başlıklı 57. Maddesinde ayrıca Yargıtay"ın vermiş olduğu ve uyguladığı yerleşik içtihatlarında da sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas alınacağına dair hüküm bulunduğunu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince "" 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen ve 23/04/2015 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 63. maddesinde "kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili Kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden ay başı itibarıyla yeniden başlatılır" şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Somut olayda da davacının 24 ay prim borcunun bulunduğu, anılan yasal düzenleme uyarınca davacının sigortalılık süresinin prim borcunun ödendiği son ay olan Mart 2004 tarihi itibari ile durdurularak davacı adına tahakkuk etmiş prim borcunun iptal edilerek 01/04/2004 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiği anlaşıldığından davalı Kurum vekilinin istinaf istemi yerinde görülmemiştir.” gerekçesiyle
    “ HMK"nın 353 / 1 - b maddesi gereğince davalı Kurumun istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili “Davacının kurum kayıtları çerçevesinde yapılan incelemesinde 01/07/1975 tarihinde 4/a"lı çalışmaya başladıktan sonra yaş tashihi yaptırdığı anlaşılmıştır. Ancak kanun gereği ilk işe giriş tarihinden sonra yapılan yaş tahsisleri tahsis işlemlerinde dikkate alınmadığından davacının doğum tarihi 16/03/1962 olarak dikkate alınmış, emeklilik tarihi 44 yaşını doldurduğu 26/03/2006 tarihine çekilmiş, bu çerçevede 21.887,96-TL prim borcu tespit edilerek iş bu hususlar 25/12/2016 tarih ve 14530337 sayılı yazı ile davacıya bildirilmiştir. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağı, 1479 sayılı yasanın 66 ve 506 sayılı yasanın 120. maddelerinde yer alan “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas alınacağı” na dair düzenlemelerdir.
    04/04/2015 tarihli 6645 sayılı Kanunun 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen ve 23/04/2015 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 63. maddede: “ kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden aybaşı itibarıyla yeniden başlatılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Ancak yapılan bu düzenleme, düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra meydana gelen olaylar ile kesin hüküm ile sonuçlandırılmamış olaylara uygulanır. İlgili Kanunda açıkça belirtilmediğinden kesinleşen olaylara uygulanması söz konusu olamaz. Aksi kargaşaya ve belirsizliğe sebep olur.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 26/03/2004 tarihli tahsis talebine istinaden 3844 gün SSK hizmeti ve 5637 gün Bağ/Kur hizmeti olmak üzere toplam 9481 gün üzerinden 16/03/2004’te aylık bağlandığı, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 25/09/1979 tarih 1979/1978 esas 1979/711 sayılı kararı ile davacının 16/03/1962 olan doğum tarihinin 16/03/1960 olarak tashihine karar verildiği, davacının ilk olarak 1975 yılında 4/a sigortalısı olarak tescil edildiği, 31/05/1988 tarihine kadar 4/a sigortalısı olduğu, 29/07/1988 tarihinde 1479 sayılı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği ve 26/03/2004 tarihine kadar hizmet kaydının olduğu, 16/03/2004’te aylık bağlandığı, sonra Kurum tarafından yaş tashihi farkedilip emekliliğinin aylık bağlanması için gerekli 44 yaş koşulunun oluştuğu 16/03/2006’ya çekildiği ve bu nedenle aylık ve prim borcu çıkarıldığı, davacının Bağ-Kur sigortalılık süresinin artması toplam gün sayısının 10201 güne çıkması üzerine 5.354,34 TL prim aslı, 16.533,62 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 21.887,96 TL prim borcu çıkartıldığı, bu işlemin 20/10/2016 tarihli olduğu, yukarıda anılan Geçici 63. maddenin yürürlük tarihinin 04/04/2015 tarihi olduğu, anlaşılmıştır.
    1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 4759 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiş ve bu defa sigortalıların 23/5/2002 tarihini takip eden aybaşı olan 1/6/2002 tarihi itibariyle, kadın ise 20, erkek ise 25 tam yılını dolduranlar veya doldurmalarına kalan süreye göre kademeli geçiş süreci öngörülmüştür.
    Somut olayda; hizmet cetveline göre davacının 01/06/2002 tarihinde toplam 8826 günü olduğu, 9000 günü olmadığı , 1479 SK. Geçici 10. maddenin ikinci fıkrasında yer alan aylığa hak kazanma kademeli geçiş tablosuna göre 2 tam yıl veya daha az süresi olan erkek sigortalının 44 yaşında emekli olabileceği, anlaşıldığından, Mahkemenin “Kurumun tahsis işlemleri esnasında 16/03/1962 tarihini esas alacağına ilişkin yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunun TESPİTİNE,” dair isabetli karar verilmesine rağmen , davacının emeklilik için yaş koşulunu taşıyıp taşımadığı hususu irdelenmeden aylık bağlama kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, 1479 SK. Geçici 10. maddesine göre davacının emekliliğe hak kazandığı tarihi tekrar irdelemek, 44 yaşını tamamladığı tarihte emekli olabileceğine dair hüküm kurulacaksa davacının 12/08/2003 tarihinde yaş tashihini Kuruma bildirmiş olduğu hususu göz önünde bulundurularak Kurum hatasının sonuçlarını değerlendirmek, kurumdan 5510/Geçici 63. maddesini neden uygulamadığını sormak, toplanan delillerin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınarak işin esasına girilerek toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi