1. Ceza Dairesi 2018/815 E. , 2019/4964 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Nitelikli hırsızlık suçundan İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2016 tarihli ve 2016/880 esas, 2016/880 sayılı kararı ile 2 yıl hapis cezasına hükümlü ..."un, bu cezasını İzmir/Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz etmekte iken 08/06/2017 tarihinde firar ettiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 20 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 03/09/2017 tarihli ve 2017/266 sayılı kararına vâki şikâyetin kabulüne ve disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile iptaline ilişkin İzmir 1. İnfaz Hâkimliğinin 27/09/2017 tarihli ve 2017/4905 esas, 2017/5052 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/712 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün 08/06/2017 tarihinde tedavi edilmek üzere götürüldüğü İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden firar etmesi eylemi nedeniyle, anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca disiplin soruşturmasına 2 gün içerisinde, 10/06/2017 tarihine kadar başlanması gerekmesine rağmen, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 47/2. maddesinde yer alan “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki düzenlemeye aykırı davranılarak, yaklaşık iki buçuk ay sonra 24/08/2017 tarihinde başlandığı ve 03/09/2017 tarihinde hükümlü hakkında hücre cezası verildiği, hükümlünün şikâyeti ve disiplin cezasının onanması talebi üzerine, İzmir 1. İnfaz Hâkimliğinin anılan kararı ile disiplin soruşturmasının kanunî süreler içinde yapılmadığı gerekçesiyle disiplin cezasının kaldırıldığı anlaşılmışsa da, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/4826 esas, 2010/6884 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması gecikmişse bile bu durum hükümlünün koşullu salıverme tarihinin belirlenmesi aşamasında dikkate alınarak aleyhe sonuç doğuracak şekilde yorumlanmasının önüne geçileceği cihetle, hükümlünün şikayetinin 5275 sayılı Kanun’un 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06/02/2018 gün ve 94660652-105-35-12374-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-) Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 08.06.2017 günü firar ettiği ve firar fiili ile ilgili olarak aynı gün infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında firar fişi düzenlendiği,
22.08.2017 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 24.08.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 24.08.2017 tarihinde savunmasını yazılı ya da sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün yazılı ya da sözlü savunmada bulunmadığı ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 03.09.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 12.09.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurmaması nedeniyle disiplin cezasının kesinleştiği, hükümlünün 15.09.2017 tarihli dilekçesiyle hücre cezasının en kısa süre içerisinde yerine getirilmesini istediği,
Kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanılabilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48. maddesi uyarınca infaz hakiminin onayının gerekmesi nedeniyle onay için 20.09.2017 tarihinde İzmir İnfaz Hakimliğine başvurulduğu,
İzmir 1. İnfaz Hakimliğinin 27.09.2017 tarihli ve 2017/4905 esas, 2017/5052 sayılı kararında “yasada öngörülen sürelere uyulmadan yapılan disiplin soruşturması sonucu verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile 4675 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince tüm sonuçları ile iptaline karar verildiği,
Cumhuriyet Başsavcılığının, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı 17.10.2017 tarihinde yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/712 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2-) Hukuksal Değerlendirme;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 03.09.2017 tarihli ve 2017/266 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu, ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli mercie bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu, kanunda öngörülen yasal sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu haliyle
infazının yapılmaması gerektiği kanaati oluşan İnfaz Hakimliğinin kesinleşen kararın kaldırılması yönünde kanun yollarının işletilmesi amacıyla yetkili ve görevli merciilere bildirimde bulunmak ve bu bildiriminin sonucuna göre bir karar vermek yerine yetkisi olmadığı halde kesinleşen kararın iptali yönünde verdiği karar usul ve yasaya aykırı olup, Cumhuriyet Savcılığının itirazının bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/712 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-) Sonuç ve Karar;
İncelenen dosya kapsamına göre kanun yararına bozma istemi yukarıda açıklanan gerekçe ile sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/712 değişik iş sayılı kararının kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.