19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3940 Karar No: 2018/5362 Karar Tarihi: 31.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3940 Esas 2018/5362 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/3940 E. , 2018/5362 K.
"İçtihat Metni"
19. HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının bonoya dayalı genel haciz yoluyla takip yaptığını, takip dayanağı bononun zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında temel ilişki veya hukuki ilişki bulunmadığını, davacının davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece, davacının zaman aşımına uğramış bono nedeniyle genel haciz yoluyla takip yaptığı, senet metninde nakden kaydının bulunduğu, dava konusu takipte borcun sebebinin mal satımı olarak gösterildiği, davalının alacağını ispatlayamadığı, kötü niyetle takip yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava zaman aşımına uğramış bono bedeli dayanak gösterilerek alacağın tahsiline yönelik icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu bonoda davacı kişi keşideci, davalı ciranta yetkili hamil konumundadır. Taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Bu durumda TTK 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Bu durumda keşidecinin hamile karşı onun zararına zenginleşmiş olabileceği kadar borçlu olacağını, yani davalının sebepsiz zenginleştiğini ispatla yükümlüdür. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunmadığı halde ispat yükü tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31/10/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava takip dayanağı bonoya karşı değil takibe karşı açılmış bir menfi tespit davasıdır. Davalı-alacaklı takip talebinde alacağını “01.11.2011 tarihli satış bedeli” olarak göstermiştir. Bu itibarla ispat külfeti yani davacı-borçludan takip talebinde yazılı sebeple alacaklı olduğunu ispat külfeti davalı-alacaklıya aittir. Davacı takip talebi ekindeki bonodan dolayı borçlu olamdığının tespitini isteseydi elbette ispat külfeti saygıdeğer çoğunluğun belirttiği gibi kendisinde olurdu. Ancak mahkemece davalının ön incelemeye gelmemesi üzerine tahkikat ve sözlü yargılama işlemleri için davalıya tebligat çıkarmadan duruşmayı bitirerek Anayasa’da teminat altına alınan davalının adil yargılama hakkını ve HMK’na düzenlenen usul kurallarını ve özellikle davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmiştir. Yerel mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun bozma gerekeçesine muhalifim.31.10.2018