Esas No: 2019/11597
Karar No: 2021/2726
Karar Tarihi: 27.05.2021
Danıştay 10. Daire 2019/11597 Esas 2021/2726 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11597
Karar No : 2021/2726
DAVACI : ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN ÖZETİ : Kayseri 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ... tarafından, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 8. maddesi, 2. fıkrası (a) bendinde yer alan "Koşullu salıverilme kararı geri alınanların, geri alınan cezalarının tamamı kapalı kurumlarda infaz edilir." ibaresinin iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesi, 3. fıkrası, (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesi 1. fıkrası (b) bendinde de, davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 16. maddesi 1. fıkrasında, ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri, karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rızanın gerekli olmadığı; 407. maddesi, 1. fıkrasında, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesi, 1. fıkrasında, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 448. maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 449. maddesinde vesayet altındaki kişi adına kefil olmanın, vakıf kurmanın ve önemli bağışlarda bulunmanın yasak olduğu; 462. maddesi, 1. fıkrası, 8. bendinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izninin gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı hükümleri bulunmaktadır.
Aktarılan bu hükümlere göre bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum olanların cezalarını çekmeye başlamaları üzerine, hükmü icra ile görevli idarenin durumu sulh hukuk mahkemesine hemen ihbar ederek vasi atanmasını sağlamakla yükümlü olduğu; kısıtlının, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davalar dışındaki davaları, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin izni ile vasisi tarafından veya vasinin tayin edeceği vekili aracılığıyla açabileceği kuşkusuzdur.
Dava dosyasının incelenmesinden; bir yıldan uzun süreli hapis cezasıyla hükümlü olan davacı tarafından açılan davanın, mevzuat uyarınca vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden izin alınarak vasi tarafından veya davacının vasisinin tayin ettiği vekili tarafından açılmadığı; davacıya, kısıtlı olması nedeniyle eşi ...'ın vasi olarak tayin edildiği; Dairemizin 13/02/2019 tarihli ara kararı ile (dilekçe ret kararı verilmeden önceki E:2019/544 sayılı dosyada) Vasi ...'dan görülmekte olan bu davayı davacının vasisi olarak kendisinin veya tayin edeceği vekilin takip edip etmeyeceğinin sorulduğu ve vasi olarak atandığı davacı adına dava açabileceğini gösteren Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış izin belgesinin dosyaya sunulmasının istenildiği, ara kararına cevaben Vasi tarafından davayı takip etmek istediğinin bildirildiği ve Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış izin belgesinin sunulduğu, ancak Dairemizce verilen 13/05/2019 tarih ve E:2019/544, K:2019/3803 sayılı dilekçe ret kararı üzerine verilen dava dilekçesinin yine hükümlü ... tarafından imzalanarak davanın yenilendiği, bunun üzerine Dairemizin 25/02/2020 tarih ve E:2019/11597 sayılı ara kararıyla vasi ...'a yenilenen davaya vasi sıfatıyla icazet verip vermediğinin sorulduğu, ancak vasi ... tarafından bu ara kararı 28/07/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde herhangi bir başvuruda bulunulmaması üzerine Dairemizin 16/12/2020 tarih ve E:2019/11597 sayılı ara kararı ile davayı takip etme iradesinin "ara kararı gereğinin yerine getirilmemesi durumunda dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceği ihtarını" içerecek şekilde vasiye ikinci kez sorulduğu, bu ara kararının da vasi ...'a 03/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde vasi ... tarafından davanın takip edileceği yönünde bir başvuruda bulunulmadığı gibi ara kararımıza karşılık herhangi bir beyanda da bulunulmadığı görüldüğünden, davacının yasal vasisi konumunda bulunan ...'ın görülmekte olan uyuşmazlığı takip iradesinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, vesayet makamından alınmış izin ile dava açma ehliyetinden yoksun olan davacının vasisi tarafından takip edilmeyen davanın, davacının objektif ehliyet koşulunu taşımadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddedilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın 2577 sayılı Yasanın 14/3-c maddesi ve 15/1-b maddeleri uyarınca; EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan ... TL
yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Kararın bir örneğinin hükümlü ...'a 7201 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca tebliğini teminen Kayseri 1. Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.