9. Hukuk Dairesi 2013/3919 E. , 2013/8592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çalışırken ücretinin ödenmediği gerekçesiyle sözleşmeyi haklı nedenle bildirimsiz feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden bozma içeriğine göre kararın kesinleştiği belirtilerek, kıdem tazminatı alacağının rapor doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece bozmadan önce verilen kararda, kıdem tazminatı ve ücret alacağı talepleri kabul edilmiş, diğer talepler reddedilmiştir.
Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce, davacının çalışma süresinin hatalı hesaplandığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak davacının çalışma süresi yeniden hesaplanmış, kıdem tazminatı talebi ek rapor doğrultusunda kabul edilmiş ve diğer talepler yönünden bozma yapılmadığından ilk kararın kesinleştiği belirtilerek hüküm kurulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.02.2012 tarih, 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik kararlarında belirtildiği gibi, bozulan hüküm tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar ve hukukî geçerliliğini yitirir. Bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir ve bozulan karara atıf yapılarak hüküm oluşturulamaz.
Somut olayda, davacının kıdem tazminatı dışındaki istekleri ile ilgili ortada kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır.
Mahkemece verilen ilk karar bozulmakla tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığından davacının tüm talepleri ile ilgili bir karar verilmesi ve yargılama giderlerinin buna göre paylaştırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.