Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3837 Esas 2017/3021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3837
Karar No: 2017/3021
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3837 Esas 2017/3021 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu dava, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli tahsili istemiyle başlatılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davacı, davalıya güvenlik kamera kayıt sistemi ve kapı konuşma sistemi montaj işlemlerinin tamamlandığını ve müvekkilinin bakiye 22.093,20 TL alacağının kaldığını iddia ederek tazminat talep etmiştir. Davalı ise yapılan işlemde eksiklikler olduğunu ve düşük kalitede malzeme kullanıldığını savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Özetle, mahkeme kararı davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Ancak bir kameranın eksik olduğunun belirtilmesi nedeniyle ikinci bir bilirkişi raporu alınarak eksik olan kamera bedelinin iş bedelinden mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca alacak miktarının likid olmadığından dolayı icra inkar tazminatı isteminin reddi gerektiği, davalının vekâlet ücreti ödemesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi
15. Hukuk Dairesi         2016/3837 E.  ,  2017/3021 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli tahsili istemiyle başlatılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkin olup davacı vekili dava dilekçesinde 04/02/2013 tarihli teklif uyarınca davalı şirkete 47.110,92 TL bedel karşılığında güvenlik kamera kayıt sistemi ve kapı konuşma sistemi montaj işlemlerinin gerçekleştirildiğini, teklife konu işlemlerin eksiksiz olarak tamamlanıp davalı tarafa sorunsuz olarak teslim edildiğini, müvekkilinin bakiye 22.093,20 TL alacağının kaldığını, tüm taleplere rağmen bakiye alacağın ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını, icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli olarak gerçekleştirilen itirazın iptâli ile davalı tarafın %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş;
    Davalı şirket vekili ise cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözlü anlaşmayı kabul etmiş ancak müvekkiline vaat edilen hizmet ve teklifte belirtilen malların gereği gibi sağlanmadığını, düşük kalitede ve eksik kurulum yapıldığını, kameraların çoğunun bozuk çıktığını, yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu savunarak davanın reddine, davacının %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece alınan 18/12/2014 tarihli birinci bilirkişi kurulunun raporunda bir kameranın eksik olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan 09/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise bu hususa değinilmemiş ve bedelden mahsup edilmemiştir. Mahkemece ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eksik olduğu anlaşılan kamera bedelinin iş bedelinden mahsup edilmesi ve hak edilen iş bedeline hükmedilmesi gerekir.
    3-İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Alacak miktarının likid olmadığı, bilirkişi raporuyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Dava konusu alacak yargılamayı ve hesaplamayı gerektirmekte olup icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından icra inkâr tazminatı isteminin de kabulü doğru olmamıştır.
    4-Davalı yanın yargılamada vekil ile temsil edilmiş olmasına göre reddedilen miktar üzerinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi uyarınca 3. kısmında belirtilen miktarlar üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması da yanlış olmuştur.
    Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.