Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5671
Karar No: 2018/297

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5671 Esas 2018/297 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Orman Yönetimi, tapuda arsa niteliğiyle kayıtlı olan taşınmazın orman niteliğine sahip olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptal edilmesi ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir ancak yapılan inceleme yetersiz olduğu gerekçesiyle hükmü bozulmuştur. Dosya üzerindeki araştırmaların doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılması, özellikle orman kadastrosu ve uygulama yapılan kanunların andığı yöntemlerin doğru bir şekilde benimsenmesi gerekmektedir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 3116 sayılı Kanun, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 1985 yılında 2896 ve 1989 yılında 3302 sayılı Kanunlar, 6831 sayılı Orman Kanunu ve Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliği kapsamaktadır.
20. Hukuk Dairesi         2017/5671 E.  ,  2018/297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi, davalı Hazine ve feri müdahil...ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Orman Yönetimi, ..., 29 ada 1 parsel (ifraz ile 5 ve 6 sayılı parsellere gitmiştir) sayılı taşınmaz tapuda arsa niteliğinde davalı Hazine adına kayıtlı olduğunu, yörede 1938 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Müdahiller vekili, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/360 E. - 2008/282 K. sayılı kararı ile davalı taşınmazın müdahillere ait olduğunu belirterek davaya müdahale etmiştir.
    Mahkemece, tapu kütüğündeki cins ve vasıf düzeltme işlemlerinin tapu müdürlüğünce yapılması gereken idari görevler olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve feri müdahiller tarafından temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/06/2011 gün, 2011/8451 E. - 8208 K. sayılı kararında özetle: "Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, davacı Orman Yönetiminin Tapu Müdürlüğüne husumet yönelterek kendi adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın vasfının düzeltilmesi istemi olmayıp, Hazine adına özel mülk olarak tapuda kayıtlı olan taşınmazın niteliğinin kamu malı orman olarak düzeltilmesi, başka bir anlatımla Hazine adına özel mülk olarak kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemine ilişkin olduğundan kararın gerekçe kısmında sözü edilen 1. Hukuk Dairesi kararı bu davaya emsal olamaz. Orman Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 31.10.1985 günlü 3234 sayılı Kanunun 34 ve 37. maddelerine göre bu yetki ve görev Orman Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacının açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddine, 29 ada 1 parselden ifrazen oluşan 5 parselde bilirkişilerin rapor ve krokilerinde (A) harfiyle gösterilen 952,68 m2 ve 6 parselde (A) harfiyle gösterilen 11,26 m2"lik ve (C) harfiyle gösterilen 134,71 m2"lik yerlerin tapu kaydındaki arsa olarak yazılan vasfının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline diğer kısımlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi, davalı Hazine ve feri müdahil Cenk Abdullatif Yılmaz ve arkadaşları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1981 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1985 yılında 2896 ve 1989 yılında 3302 sayılı Kanunlara göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları vardır. Genel arazi kadastrosu 1959 yılında yapılmış ve taşınmaz tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Dairenin geri çevirme kararı ile dosya arasında alınan komşu ve yakın komşu parsellerle ilgili aynı nitelikli kesinleşen dosyalarda alınan bilirkişi raporlarının ekinde bulunan krokilerde 16 ve 17 nolu OS"lerin yeri temyize konu davada hükme esas bilirkişi raporunun ekinde bulunan krokideki 16 ve 17 nolu OS"lerin yerinden farklı yerde işaretlenmiştir. OS"lerin yerinin farklı yerlerde gösterilmesi, dava konusu taşınmazların tahdit içinde kalıp kalmadığını veya tahdit içinde kalan kısımların yüzölçümleri doğrudan etkiler nitelikte olduğundan OS"lerin yerinin tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Yine, hükmün ikinci bendinde "10.06.2013 ve 11.04.2013 tarihli ek raporlar ve ekindeki krokilerin esas alınmasına" denmişse de 10.06.2013 tarihli raporun ekinde kroki bulunmamakta, 11.04.2013 tarihli raporun ekindeki krokide ise farklı renkli kalemle çizim yapılmayıp harflendirme de açık olmadığından davanın kabule karar verilen kısımları ile ilgili tereddüt oluşmaktadır. Ayrıca davacının dava dilekçesinde kâl talebi olmasına rağmen davanın kabulüne karar verilen kısımlarda kâli gerekli bir muhtesatın bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve davacının kâl talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar da verilmemiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1981 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1985 yılında 2896 ve 1989 yılında 3302 sayılı Kanunlara göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya içine alınarak önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu
    edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre davacının kâl talebi olduğu da dikkate alınarak bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi