Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5859
Karar No: 2020/2010

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5859 Esas 2020/2010 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından anataşınmazın aidatları ödenmediği ve sürekli engel çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabul edildiği belirtilmiştir. Asıl alacak olarak 5.020,00 TL'nin davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddedildiği ve işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verildiği ifade edilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyulması kararı verilmiştir. Mahkeme, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile davalının sorumlu olduğu miktarın tespit edildiği anlaşılmakla, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddedilmesi ve hükmün onanması kararını vermiştir. Bu kararın dayandığı kanun maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294, 297/2 ve 298/2 maddeleridir.
20. Hukuk Dairesi         2019/5859 E.  ,  2020/2010 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, davalının anataşınmaza ait aidatlarını ödemediğini ve sürekli olarak engel çıkardığını, davalının 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılı Eylül ayı dahil olmak üzere 120,00.-TL"lik aidatlarını ödemediği için gecikme tazminatı ile birlikte 9.498,00.-TL ödemesi için....rlüğünün 2013/7962 Esas sayılı dosyasından icra takibinde bulunduklarını, davalının haksız itiraz ile icra takibini durdurduğunu, bu nedenlerle 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılı Eylül ayı dahil gecikme tazminatı ile birlikte 9.498,00.-TL aidat giderinin faizi ile birlikte alınması istenilmiştir.
    Mahkemece 24/09/2014 tarih ve 2014/713 E. - 2014/984 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/02/2018 gün ve 2017/1145 E. - 2018/1516 K. sayılı kararı ile “Mahkemece 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait kat malikleri kurul kararlarının içinde bulunduğu karar defteri celbedilip incelenerek bu toplantıların kanunun öngördüğü şekillerde yapılıp yapılmadığı, davalının toplantılarda hazır bulunup bulunmadığı, aidatların belirlendiği toplantıda alınan kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmişse tebliğ tarihinden itibaren gecikme faizinin hesaplanması aksi takdirde ödeme emrinin tebliğinden itibaren faizden hükümlü olacağının dikkate alınması, davalının sorumlu olacağı aidat miktarının belirtilen genel kurul evrakları ve işletme projesi incelendikten sonra hesaplanması gerektiği, bu hususta taraflardan tüm defter, genel kurul tutanakları ve belgeler toplanıp birlikte incelenerek bilirkişiden hüküm kurmaya elverişli rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmediğinden” hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne 1-5.020,00.-TL asıl alacak, 2.939,20.-TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/06/2019 gün ve 2019/2331 E.- 2019/4335 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle "6100 sayılı HMK"nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında
    verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/19-109 E. - 2009/123 K. sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 E. - 1992-4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Somut olayda; 26/12/2018 tarihli kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, "HMK 345. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde ..... istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim oldu”, gerekçeli kararda ise “Yargıtayda 8 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi” denilmek sureti ile verilen hükmün tabii olduğu yasa yolu ve süresi açısından fark yaratılmak sureti ile çelişki oluşturulduğu anlaşılmakla, şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." denilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne; 5.020,00 TL asıl alacak, 2.939,20 TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava ortak gider alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile davalının sorumlu olduğu miktarın tespit edildiği anlaşılmakla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi