16. Hukuk Dairesi 2016/15679 E. , 2020/3317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 2 ve 115 ada 8 parsel sayılı sırasıyla 183.268,76 ve 119.646,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu ve kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı belirtilerek, ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların bölümleri hakkında, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.810,00 metrekarelik bölümünün davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, dava konusu 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise, dava konusu olmadığının teknik bilirkişi raporuyla belirlendiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen nizalı taşınmazlarla ilgili olarak, tespit öncesinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve bu yerin baraj gölü suları altında kalmadan önce tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, keşif sırasında tutanağa aktarılan mahkeme gözleminde, teknik bilirkişi raporu ile ziraat bilirkişi raporunda ve yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında; çekişmeli 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise bir kısmının baraj suları altında kaldığı belirtildiği ve bir taşınmazın niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, taşınmazın niteliği ve kullanım durumunu belirlemekten uzak ve sadece 1985 tarihli hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılan jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporu ile yetinilmiş, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, memleket haritaları, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ve uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazların kamulaştırma alanı içerisinde kalıp kalmadığı, kalmış ise ilgili kurumdan kamulaştırmayla ilgili tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar istenmemiş, yetersiz tek kişilik ziraatçi bilirkişisi raporu ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarıyla yetinilmiş, çekişmeli 115 ada 8 parsel sayılı taşınmaz açıkça dava konusu edildiği ve davacı tarafça da keşif sırasında bu taşınmazın bir kısmının kendisine ait olduğu belirtildiği halde, sözü edilen taşınmazın ne kadarlık kısmını dava konusu ettiği davacıya açıklattırılmamış, kadastro tespit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle mülk edinmek koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ne kadarlık kısmının dava konusu edildiği davacı tarafa sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosyasına konulmalı, ilgili kurumdan, baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı yerlerin hangi tarihte sular altında kaldığı, bu yerler ile ilgili olarak taşınmazların baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra çekişmeli taşınmazların tamamı baraj gölü suları altında kalmış ise, taşınmazların işaretlendiği ve komşu taşınmazların açıkça gösterildiği kadastro paftası üzerinden; baraj gölü suları altında kalmayan bölümleri var ise, taşınmazlar başında taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından, pafta üzerinden, baraj suları altında kalmayan bölümler yönünden ise çekişmeli taşınmazlar başında, nizalı taşınmazların mevkii, sınırları, sınır komşuları, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve tespit tarihine (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihe) kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişi kurulundan, önceki bilirkişi raporunu da irdeler şekilde, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazların memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli, dava konusu taşınmazların kadastro paftasının ölçekleri ile kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle kapsam tayini yapılmalı, bu hususta denetime elverişli ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor tanzim edilmesi istenilmeli; fen bilirkişisinden, yapılan keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.