21. Hukuk Dairesi 2018/5476 E. , 2019/4326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ankara 21. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi;
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin davalılardan ..."nın taşeron olduğu diğer davalı ... Otomotiv şirketinin işinde ve bu davalıya ait fabrikada imalat ve montaj ustası olarak çalışırken başka bir işçinin elinden fırlayan spiral taşının davacının sol elinin 4. ve 5. Parmaklardan bileğine kadar kesmesi sonucu iş kazası geçirdiğini, olayın işyerinde gerekli güvenlik önlemleri alınmaması nedeni ile meydana geldiğini beyanla iş gücü kaybı tazminatı ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı ... Oto. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; diğer davalı ... ile müvekkili şirket arasında alt işverenlik ilişkisinin söz konusu olmadığını, aralarında eser sözleşmesi bulunduğunu, iş kazası geçiren davacının diğer davalının bağlı işçiler olup müvekkili şirket ile hiçbir hizmet ilişkilerinin bulunmadığını ve olayda sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili işverenliğin olayda herhangi bir kusuru ve hukuki sorumluluğu bulunmadığını, olayda işverenin davacıyı diğer davalı ... Ltd. Şti. Şirketine gönderdiğini ve vinç üzerinden tabelanın takılmasını istediği, vinç içerisinde her türlü güvenlik önlemi olmasına rağmen davacının bu önlemlere uymadığını, kusurlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“..1-Davalı şirket hakkında ki davanın kusur yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davalı ... hakkındaki;
A- Maddi tazminat davasının REDDİNE,
B- Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 2.000,00 TL manevi tazminatın 18/04/2014 olan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,...”
GEREKÇE
“..Davacının 18/04/2014 tarihinde meydana gelen iş kazasında % sıfır oranında malul olacak şekilde yaralandığı, aldırılan uzman bilirkişi heyeti raporunda meydana gelen kazada davalı şirketin kusursuz olduğu, davacının kusurunun %20, diğer davalı ..."nın kusurunun %80 olduğu anlaşılmış, bilirkişi heyeti uzman ve rapor ayrıntılı ve gerekçeli olmakla itibar edilmiştir. Böyle olunca kaza da kusuru bulunmayan davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının maluliyetinin 0 olması, geçici iş göremezlik ödeneğinin eksik ödendiğine dair bir talebinin olmaması karşısında, karşılanmayan maddi zararı olmadığı anlaşılmakla maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Davacının yaşı, kusur oranı, kaza tarihi, yaralanmasının derecesi ve paranın alım gücü gözetilerek 2.000,00 TL manevi tazminatın kusurlu olan davalı ..." den alınmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...”
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“..Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurularının HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, alınması gereken harç davacıdan peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı istinaf harcının ise istinaf yoluna başvuran davalıya yükletilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 5521 sayılı Kanunun 6763 sayılı Kanun ile değişik 8/3. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/11/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi... ”
GEREKÇE
“ ...Davacının 18/04/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda sol el 4. Ve 5. Parmakta kısmi tendon hasarı meydana geldiği, Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezince düzenlenen 08/05/2015 tarihli sürekli işgöremezlik derecesi tespit kararında maluliyet oranının 0 olarak belirlendiği, kontrol muayenesinin gerekmediğinin belirtildiği, davacının itirazı üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 13/04/2016 tarih ve 29/5600 sayılı kararı ile sigortalının iş kazası nedeniyle ortaya çıkan arızalarının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde değerlendirildiğinde maluliyetinin gerekmediğine oybirliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkemeye sunduğu 14/06/2016 tarihli dilekçe ile Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz ettiklerini dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, duruşmada da aynı beyanı tekrar ederek mahkeme aksi kanaatte ise davanın kabulünü talep ettiklerini belirtmiştir.
Davacının yaralanması neticesinde maluliyet oranının 0 dan yüksek çıkmasını gerektirecek bir dayanak ya da belge dosyada bulunmamaktadır. Diğer yandan hastane raporları incelendiğinde davacının daha yüksek maluliyeti gerektirecek derecede bir yaralanma tespitinin bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla maluliyete ilişkin iddialar itirazdan öteye gitmediğinden dosya kapsamı itibariyle mahkemenin vardığı sonuçta bir hata yoktur. Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde işgücü kaybından dolayı tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece de tespit edilen işgücü kaybı oranına göre karar verilmiştir.
Davacı, davalı ..."nın davalı ... Otomotivden aldığı tabela imalatı ve montajı işinden dolayı tabelanın montajı sırasında geçirdiği kaza sonucunda yaralandığı, bu durumda her iki davalıya karşı davanın yöneltilmesinde ve her iki davalı yönünden kusur incelemesi yapılarak varılan sonuca göre karar verilmesinde bir hata bulunmadığı anlaşılmıştır...”
E)
1-Davacı Tarafın Özetle Temyiz Nedenleri;
• Kararın kesin nitelikte olmadığı, taleplerinin temyiz sınırının üzerinde olduğu,
• Adil yargılanma ve hukuki dinlenme hakkının korunmadığı,
• Yüksek Sağlık Kurulu raporuna itiraz ederek dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini istedikleri, ancak taleplerinin değerlendirilmediği,
• Maddi tazminat taleplerinin geçici iş göremezlik dönemine ilişkin zararları da kapsadığını belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2-Davalı ... Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nin Özetle Temyiz Nedenleri;
• Kusur yokluğu sebebi ile değil husumet yokluğundan davanın reddi gerektiği,
• Müvekkili ile diğer davalı arasında tabela imalatı ve montajı konusunda istisna sözleşmesinin bulunduğu, tabela takılırken diğer davalının işçilerinin çalıştığı, kazanın bu sırada meydana geldiği,
• Müvekkilinin asıl işveren olmaması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceğini belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dosyadaki temyiz kapsam ve sebeplerine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, 18/04/2013 tarihli zararlandırıcı olay nedeni ile sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının iş kazası sonucu % 0 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının % 20, davalı işveren ...‘nın ise % 80 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Mahkemece, Davalı ... Oto. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddi ile maddi tazminat isteminin reddine ve 2000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verildiği; davacı ve davalı ... Oto. San. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvuruları üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince verilen karar ile de neticeten istinaf başvurularının esastan reddine hükmedildiği anlaşılmıştır.
İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK"ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır. Hal böyle olunca da Mahkemece sürekli iş göremezlik oranı “% 0” olan davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybının hesaplanmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; davacının raporlu olduğu dönemde % 100 oranında malul kaldığını değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ..."ne yükletilmesine, 13/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.