22. Hukuk Dairesi 2014/13372 E. , 2015/22954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, izin, fazla mesai, haftaiçi ve hafta sonu alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı nednele kendisinin feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta içi ve hafta sonu fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mesai saatlerini sisteme kendisinin kaydettiğini ve buna göre varsa fazla çalışma ücretinin ödendiğini, alacak isteklerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kısmen akbul edilen yıllık izin dışındaki alacak istekerinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı buna bağlı olarak işçinin sözleşmeyi fesih gerekçesinin haklı nedeni oluşturup oluşturmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, bilirkişi heyeti davacının bilgisayar kayıtları üzerinde yaptığı incelemede fazla çalışma sürelerini belirlerleyerek ücretlerinin ödendiğini veya takip eden ayda ödendiğini bu nedenle fazla çalışma konusunda bir alacağı olmadığını tespit ettiklerini bildirmişlerdir.Ancak davacı bu tesbitin soyut olduğunu birbirini takip eden aylar için yapılan ödemeler incelendiğinde bazı ayların ödenmediğini ileri sürmüş buna dair somut olarak temyiz dilekeçsinde bazı ayları sıralamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerçekten hangi ay ne kadar fazla mesai yapıldığı belirtilese de bunun karşılığında ne kadar ödendiği veya takip eden aylardaki ödemelerin ay be ay gösterilmediğinden raporun denetimi mümkün olmamıştır. Bu durumda uzman bilirkişilerden her ay fazla çalışma süresi ve karşılık ödemelerini açıkça ay karşısında gösterildiği rapor alınarak varsa davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti ve fesih gerekçesine göre kıdem tazminatı isteğinin yeniden değerlendirilmesi gerekir
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.